Vali Osman Kaymak, basın mensuplarıyla tanışmak amacıyla düzenlediği kahvaltıda, "İlk kez bu kadar çok gazeteciyle biraradayım" diyerek, samimi biçimde heyecanını anlattı...
Vali Osman Kaymak, Samsun'a atandıktan sonra onunla çalışmış yakın dostlarımdan bilgi almıştım...
Hepsi de ağız birliği etmişçesine "iyi bir insan" demişti...
Vali Kaymak, tanışma faslından sonra bir konuşma yaptı...
Suluova Kaymakamı iken Samsun'a sık geldiğini ve bu şehri çok sevdiğini söyledi...
Sonra Tunceli'de 3 yıl boyunca yaşadıklarının küçük ama anlamlı bir özetini yaptı...
Vali Kaymak, sözü bizim mesleğe getirdi. Şehrin sorunlarının çözümünde gazetecilerin "paydaş" olduğunu ve basının devletle millet arasında bir köprü vazifesi gördüğünü hatırlattı...
Gazetecilerin, kendilerini anlayabilen bir valiyle çalışacakları için mutluluk gülücükleri dağıttığı sırada, mesele yalan- yanlış haberlere gelince; bazılarının rengi attı...
Öyle ya herkes kendini biliyor...
Vali Osman Kaymak, mevzuya dolaylı yoldan girdi ve bir örnek verdi.
Bir devlet görevlisinin sosyal medyada paylaştığı ifadeler yüzünden dosyasının önünde olduğunu söyledi. Yani, o memur kendi iradesiyle yazdığı ifadelerden sorumluydu...
Hani, haksız da değildi...
Eşeği seven onun kokusuna katlanacaktı...
Vali Osman Kaymak, Sağlık Bakanı hemşehrimiz Dr. Ahmet Demircan'ın ziyareti için vedalaşıp erken kalktı...
Biz de mesleğin eskileriyle oturup, sohbet ettik...
O sırada, bizim Gülsüm Atik, Vali Kaymak'ın sözlerinden ne anladığımı sordu...
"Bunu bir Temel fıkrasıyla daha iyi anlatabileceğimi" söyledim...
"Temel, belediye otobüsünde biletçilik yapar. O gün görevli olduğu otobüs adeta balık istifi gibidir. Temel, zorlukla ön kapıdan bilet kese kese yol alır. Ancak, sıkışıp kalır. Bu kez, "İlerliyelum beyler, ilerliyelum" diye yolculara seslenir. Bu arada, otobüsün arka bölümündeki 3 genç, Temel'in "İlerliyelum beyler" sözlerini tekrarlar.
Bir değil iki değil. Temel sinirlenir ama devlet memuru olduğu için dikkatli davranır. Biletleri kese kese otobüsün arkasına kadar gelir. Gençlere sert biçimde bakar ve (Fazla da ileri gitmeyelum beyler) der..."
Anlayan anlamıştı...
Vali Kaymak'ın uyarısı; yalan, iftira ve hakaret içeren yayınlarla kişinin temel hak ve özgürlüklerini ihlal ederek, basın hürriyetini zedelemeye kalkışanlaraydı...
Böyle bir uyarının meslek ilkelerinden taviz vermeden gazetecilik yapanlar için hiçbir mahzuru yoktu...