Yemekte bir konuşma yapan Vali Necmettin Kılıç, 15 Temmuz'un Türk milletinin diriliş günü ve son kalenin düşmeyeceğinin ispatı olduğunu söyledi.
15 Temmuz'un üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Vali Kılıç, 15 Temmuzla ilgili bugüne kadar çok şey söylendiğini ve söylenmeye de devam edeceğini belirtti.
100 yıl önce 1. Dünya Savaşı arefesinde Türk milletinin yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Vali Kılıç, 'Bizi yok etmek isteyen irade, Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek isteyen irade bunu kendisi yerine devşirdiği adamları vasıtasıyla yapmaya çalıştı. Çanakkale tarihimizin en şanlı sayfalarından birisidir. Bizim gurur ve övünç sayfamızdır. 1. Dünya Savaşı ve peşinden gelen Kurtuluş Savaşı onların hesabını eksik bıraktı. Onların hesabı bu milletin bu topraklardan sonsuza kadar silinmesiydi. Gazi Mustafa Kemal ve etrafındaki millet destansı bir mücadele ile kurtarabildiği topraklar üzerinde bir devlet kurdu' dedi.
Eksik kalan hesap tamamlamak isteyen dünyayı yeniden dizayn eden, düzenleyen ve 150 yıllık hesap yapan güçlerin Türkiye'de tedbir aldığını anlatan Vali Kılıç, 'İçimizde bizden görünen insanları devşirecek metotları geliştirdi. Gerçekte bir kardinal olan, gerçekte bir papaz olan ilkokul mezunu, kanı bozuk, sütü bozuk, aşağılıkların en aşağısındaki bir adam eliyle içimizden birilerini devşirmeye başladılar. Bize yabancılaştırmaya, bize düşman etmeye başladılar. Bir hain unsur, insanlara ateş açabilecek kadar domuzlar sürüsü yetiştirdiler. Artık planlarında eksik kalan son kaleyi düşürme mazlumların son umudunu bitirme günü onlar için gelmiş hatta gecikmişti bile.. Onlara kalsaydı çoktan o işin tamamlanması gerekiyordu. Orantısız bir güçle umulmayan bir zamanda verdikleri talimatmarla papaz ve papazın domuzlarını harekete geçirdiler. Bu kezde yine bir başkomutan yine bir cumhurbaşkanın etrafında birleşen bu millet dünya tarihinde eşi görülmedik şekilde tarihimizde rastlanmayan bir şekilde 15 Temmuz gecesi dünyanın kanını donduracak bir cesaretle 'ya devlet başa ya kuzgun leşe, it et derdindedir, yiğit devlet derdindedir' dedi. Vatan dedi. bayrak dedi. Namus dedi. Şan dedi. Şeref dedi. Bütün dünyanın gözü önünde akıllara durgunluk veren cesaretle çıplak ellerde tankların üzerine yürüdü. 80 milyon destansı bir mücadelenin aktörleri oldu' diye konuştu.
15 Temmuz'un bir şeref günü olduğunu vurgulayan Vali Kılıç, '15 Temmuz bizim diriliş günümüzdür. 15 Temmuz son kalenin düşmeyeceğinin ispatıdır. 15 Temmuz Türkiye cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar olacağının ilanıdır. 15 Temmuz devletimizin bekasının ispatıdır. 15 Temmuz bayrağımızın renginin şehit kanlarıyla daha da parladığı, bayrağımızın daha yükseklere taşındığı bir gündür.15 Temmuz şeref günüdür. 15 Temmuz onur günüdür. 15 Temmuz tarihimizin en parlak birkaç gününden birisidir. Şehitlerimize rahmet olsun. Onlara çok şey borçluyuz. Onların annesi animizdir. Yetimleri evladımızdır. Kardeşleri bacımızdır. 80 milyon gazi milletime selam olsun. Allah'a şükürler olsun böyle bir milletin evladı olarak şu coğrafya da dünyaya getirdi. Allaha şükürler olsun ki bu şanlı millete hizmet etme şansı verdi. Selam olsun gazi meclyisimize. Selam olsun şehitlerimizin ve gazilerimizin yakınlarına.
'Millet değil darbe, darbe teşebbüsüne dahi tahammülü yok'
TBMM İdare Amiri ve CHP Çorum milletvekili Tufan Köse de, milletimiz değil darbe, darbe teşebbüsüne dahi tahammülünün olmadığını söyledi.
15 Temmuz gecesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve bir partili ile aielecek yemekte olduklarını anlatan CHP milletvekili Tufan Köse, 'Yemekte iken sosyal medyadan Boğazköpürü'nün kapatıldığını gördük. Hemen olayın ne olduğunu anlamaya çalıştık. Böyle bir melun bir hadise olduğunu ve bir çetenin askeriye içerisinde yuvalanan bir çetenin darbe girişiminde bulunduğunu anlayamamıştık. Hiçbir parti aidiyet duygusu taşımaksızın CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve disiplin kurulu üyemizle arabamızın yönünü meclise çevirdik. Genelkurmay önüne geldik. Oradan meclise giremeyince Atatürk Bulvarı üzerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gittik. Meclisin kapısındaki polislerden başka kimse yoktu. O gün olduğu gibi bugünde olsa Türk milletinin bütün fertleri hiçbir siyasi düşünce taşımaksızın Türk demokrasisine, parlamenter sisteme sahip çıkmak için bizim o gün yaptığımızı yapar' dedi.
80 milyonun o gün direndiğini ve başarılı olduğunu dile getiren Köse, 'O gün darbe girişiminde bulunan Türk demokrasisinin 150 yıl boyunca sağladığı gelişimi durdurmaya çalışan her darbe gibi o çeteye ve karanlık işbirlikçilerine dur dedik. Burada şehitlerimizin canı pahasına, gazilerimizin kanı pahasına oldu. 15 Temmuz'a nasıl geldik. 15 Temmuz'a bu ülkeyi getiren tabloyu bu ülkenin yetkilileri, siyasetçileri titizlikle objektifle iyi araştırmalı. Milletimiz değil darbe, darbe teşebbüsüne tahammülü yok. Her darbe ülkemizi 50 yıl geri götürmüştür' ifadelerini kullandı.
'Millet 15 Temmuz gecesini güneş doğmadan bir kahramanlık destanına, zafer gecesine çevirdi'
Belediye Başkanı Muzafer Külcü de, 15 Temmuz gecesi meydanlara inen milletin ihanet gecesi olarak başlayan o geceyi güneş doğmadan bir kahramanlık destanı ve zafer gecesine çevirdiğini söyledi.
15 Temmuz tarihin kara bir sayfası olmasının yanı sıra insanlık tarihinin eşsiz kahramanlık sayfalarından birisi olarak tarihe geçen gece olduğunu kaydeden Başkan Külcü, 'Yıllarca milletin ekmeğini yiyen, milletin imkanlarıyla gelişen, büyüyen bir yapının ülkemiz için, milletimiz için aslında hain hedeflerinin olduğunu, gizli hedeflerinin olduğunu ve bunları hayata geçirmek için pusuda beklediklerini gördük. Sinsice, haince istihbarat örgütleriyle adeta bir işgal ordusunun neferleri gibi bu milletin evlatlarına kurşunlar sıktıklarını, bombalar attıklarını ve devletin milletin namusunu olarak gördüğümüz milli iradenin tecelligahı olarak gördüğümüz meclisin dahi bombalandığı bir geceye şahit olduk. 15 Temmuz gecesi başlarken böyle bir ihanet tablosu ile karşı karşıyaydık. Ama ilerleyen saatlerde milletimiz geçmiş dönemlerin her birinde yaptığı gibi zorda kaldığında erkeğinden kadınına, çocuğundan yaşlısına kadar her biri bir nefer Mehmetçik oldu. Sokaklara, meydanlara dökülerek ihanet gecesi olarak başlayan 15 Temmuz gecesini güneş doğmadan bir kahramanlık destanına. Bir zafer gecesine çevirdi' şeklinde konuştu.
Bütün tarihi olayların dönüm noktaları olduğunu anlatan Başkan Külcü, 'Onun işaret fişeklerinden birisi belki boğaz köprüsünde Erol Olçok'un şehadetiydi. Belki Genelkurmay Başkanlığı'nın önünde Mustafa Avcu'nun şehadetiydi. Belki TÜRKSAT'ı teslim etmeyen Ali Karslı'nın şehadetiydi. Belki de 'Lider taşın ardına saklanırsa millet dağın ardına saklanır.Yaşayacaksak adam gibi yaşayalım öleceksek şerefimizle ölelim ' diyen cumhurbaşkanımızın o hareketiydi. Belki de birbirinden habersiz binlerce yetim, binlerce gönül, binlerce iradenin üst üste gelmesinden oluşmuş bir millet iradesiydi. Bütün insanlığa ders veren millet tablosuyla o gece karşı karşıya olduk. Tıpkı 100 yıl önce Çanakkale'de olduğu gibi. Tankları, topları uçakları getirip teslim etmek zorunda kaldılar. Çanakkale imanla imkanın savaşıydı. Orada iman imkana galip geldi. 12 Temmuz gecesi iman, vatan sevgisi, bayrak sevgisi denildiğinde devletimize, milletimize, hürriyetimize aşkımız, sadakatimiz o geceyi bir zafer gecesine çevirdi. Bunun bir bedeli vardı. Milletimiz bin yıldır bu topraklarda ödediği gibi o bedeli 15 Temmuz'da ödedi. 249 kardeşimizi şehit verdik. Allahtan rahmet diliyorum. Binlerce yıldır bu coğrafyada vatan tutmak için can veren tüm şehitlere rahmet diliyorum. Gazilere uzun ömürler diliyorum. Allah ülkemizi, milletimiz gazisiz de şehitsiz de bırakmasın. Ancak böyle yaptığımızda, inandığımızda ay yıldızlı bayrağımız göklerde özgürce dalgalanmaya devam edecektir' dedi.
Yemeğe Vali Necmettin Kılıç,TBMM İdare Amiri ve CHP Çorum milletvekili Tufan Köse, Garnizon Komutanı J. Kd. Alb. Fatih Üstündağ,Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, AK Parti Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ, CHP İl Başkanı Hasan Suvacı, MHP İl Başkanı Mehmet Akif Aras, daire müdürleri sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler katıldı.

Şehit aileleri ve gaziler yemekte buluştu