Rahmetli Muzaffer Önder, bundan 11 yıl önce Hafif Raylı Sistem projesinden söz etmişti...
Hatta, Gürcistandan bir heyet de bunun için Samsuna gelmişti...
Sonrası, öylece kaldı...
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz; zor bir yola baş koydu ve işin peşini bırakmadı...
Kimilerine göre Hayal peşinde koşuyordu...
Gerçekten de kolay değildi...
Bunu en iyi bilenlerin başında gelirdi...
Çünkü, nüfusu bir milyondan az bir il olduğu için DPTnin bu projeye onay vermesi mümkün değildi...
Önce, Hafif raylı sisteme neden ihtiyaç duyulduğu bir Ulaşım Master Planı ile DLH Genel Müdürlüğüne anlatıldı; çünkü onayı gerekiyordu. DLH, gerekçeleri haklı bularak, dosyayı DPTye gönderdi...
Devlet Planlama Teşkilatı, projeye sıcak bakmıyordu...
Yılmazın önüne bir anlamda engeller çıkıyordu...
Başbakan Erdoğan da Samsunda söz vermişti...
Uzun bir süreçten sonra, DPT ikna edildi ve proje Bakanlar Kurulundan geçti...
Proje artık yatırım programındaydı...
Ancak, kredi meselesi nasıl aşılacaktı?..
Hükümet, belediyelerin dış kaynaklı kredilerine garanti vermiyordu...
Daha önce özellikle büyük kent belediyeleri tarafından alınan kredilerin kamburu, devletin sırtındaydı...
Hazine Müsteşarlığı, garanti verecek ama bu kez de Sayıştay Murakıplarının oluru gerekliydi...
Aylardır süren görüşmelerde bazen med-cezirler oluyordu...
Yusuf Ziya Yılmaz, karamsarlığa düştüğü anlar yaşadı belki ama bıkmadı...
Sonunda Sayıştay Murakıplarına da projenin doğruluğu anlatılıp, ikna olmaları sağlandı...
Samsun Hafif Raylı Sistem projesine kredi garantisi çıkmıştı...
Devlet Bakanı Ali Babacan, imzayı atmıştı...
Devlet; Samsun Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezinden üniversite arasındaki ilk aşaması 130 Avroya malolacak Hafif Raylı Sistem projesinin Avrupa Yatırım Bankasının vereceği 65 milyon Avroluk bölümünün arkasındaydı...
Bunun anlamı, İhaleyi başlatabilirsin demekti...
Henüz her şey bitti mi?..
2010 yılında hizmete girecek olan hafif raylı sistemin ilk aşamasının tamamlanması için 15 milyon Avro belediye bütçesinden sağlanacak, 50 milyon Avro da yine devlet garantili dış kaynaklı ucuz kredi bulunacaktı...
Devlet işin arkasında olunca, kapılar zaten açık...
11 yıllık serüvenin şimdi bu satırlara sığdırılan öyküsü büyüktü...
Yaşayanlar, neler çektiğini biliyor...
Yollarda geçen uykusuz saatleri de...
Eleştiri oklarının acısını da...
Şimdi, Palavra ve Hayal diyenlerin sesini duymak istiyorum...
Bakalım, Yusuf Ziya Yılmazın hakkını teslim edebilme yürekliliğini gösterebilecekler mi?..