'memleketin hali gibi halimiz'
Kim ne derse desin işler iyiye gitmiyor.
Ülkemizin güneyinde hem içeride hem dışarıda adı konmamış bir savaş var: Her gün patlayan bombalar, yakılan yıkılan kentler, ölen ve yaralanan genç insanlardan arda kalan acılar yaşanıyor.
IŞİD'in saldırılarıyla Kilis, hayalet kente dönüşmüş durumda. Çaresiz kalan savunmasız binlerce insan, evlerini terk ediyor; tam bir iç göç, büyük bir dram yaşanıyor.Biz Suriye'deki iç savaştan kaçıp ülkemize sığınanların durumunu Avrupa ile müzakere ederken, bu ülkenin güneyinde yaşananları ya görmezden geliyoruz ya da gerçekçi biçimde görmemiz engelleniyor…
Siyaset dibe vurmuş durumda: Bunca sorun varken, başkanlığa kilitlenmiş, tek adam otoritesine dayalı bir yönetime evet diyebilecek ölçüde iradesini ipotek altına vermiş bir iktidar; onlardan daha basiretsiz , politika üretemeyen, kendi kitlelerine dahi güvenmeyecek yetersizlikte,umutlarını iktidara bağlayıp ona yalvaran, sorunları çözmek şöyle dursun,toplumun siyasete dair umutlarını tüketmekten başka bir işe yaramaz durumda muhalefet partileri…
Üniversiteler sus pus. Sendikalar,odalar,kitle örgütleri de kendi ballı maaş ve ödeneklerinden başka bir şey düşünemeyip küçük iktidarlarını kaybetmemek telaşında. Bunların dışında kalan gençlik, işçi ve emekçiler ya örgütsüz durumda ya da kendi içlerinde bir bütünlük oluşturamadıkları için etkisizler. Konuşanla, yazanlar yoğun baskı altında…
Bütün kurumlar dökülüyor; eğitim, sağlık, güvenlik ve yargı başta olmak üzere kamu kurumlarına toplumun güveni iyice azalmış durumda.
İnsan ilişkileri çürümüş; güvensizlik, ötekileştirme, husumet ve sevgisizlik her yanı sarmış.Uyuşturucu,hırsızlık,dolandırıcılık,fuhuş,cinayet gibi suçlarda korkunç artış var…
Sorunları düzeltmesi gereken yetkililer ise, durumun vahametinin ya farkında değiller ya da sorunların görmezden gelinerek yok olacağı gafleti içinde.
Kim ne derse desin,ülkede işler gerçekten iyiye gitmiyor!..