Beklenen sonuçtu ilk maçtaki 5 gollü galibiyetin ardından.Elenmemiz mucize gibi bir şey olurdu zaten.Erhan Altın ve talebeleri, o mucizeye müsaade etmedi.Samsunspor cephesinde günler öncesinden İstanbul planları yapılmış hazırlıklar son aşamaya gelmişti bile.Ama oynanması gereken bir 90 dakikaydı ve oynandı.

Ve o formalite 90 dakikada olup bitenler...
Erhan Hoca ilk maçtaki on biriyle, yani ideal on biriyle çıktı sahaya ve futbol şakaya gelmez mesajı verdi. Isınırken hafif bir sakatlık problemi yaşayan Taha yı bile on birde başlatarak ciddiyet mesajı verdi.
Alanya takımı beklendiği gibi arzulu ve baskılı bir şekilde oynayıp erken gol bulmak için daha hareketli bir görüntü verse de organize bir oyun oynayamadı .
15. dakikada Tuna nın omzuyla çizgiden çıkardığı top Alanya adına akıllarda kalan tek pozisyon olurken; özellikle 60.dakikadan sonra oyun adeta sipariş ettiğimiz bir maça döndü. Yani Mbilla ve Ofoedu gibi hızlı silahlarımızın önüne atılacak toplarla gol arama düşüncesi. Ve attığımız ilk gol bu siparişin bir ürünüydü. İkincisi hakeza.Üçüncüsü hakeza.Dördüncüsü hakeza.
Eminim Erhan Altın maç konuşmasında ilk yarı gol yemeyelim ikinci yarı defansın arkasına atılacak toplarla goller buluruz,demiştir.Öyle de oldu.
Hatta maç öncesi 4-0 bize yeter, biz 4-0 istiyoruz dediler.4-0 oldu.
Alanya bu sezon iyi işler yaptı ama gücü bu kadar.Ayrıca kendilerini buraya taşıyan Kalpar a hakaretamiz tezahürat, onlara yakışmadı. Kalpar da hak etmedi o kötü sözleri.
Sonuçta hak eden,daha iyi olan,daha çok isteyen ,daha tecrübeli olan bizdik ve biz kazandık. Final bize yakışırdı başardık. Çünkü geçen yıl finalde hiç de adil olmayan finalde kaybetmiştik.
Ama inanıyoruz ki bu yıl kapıdan dönmeyecegiz. O kapıyı açıp gerçek yerinize Süper Lig e döneceğiz.
Bizler inandık,herkes inandı.
Bu sefer tamam.Bu sefer İstanbul dan zaferle döneceğiz.