Kabus gibi bir on altı hafta yaşadık. Bu on altı hafta geride kaldı ama kabus bitti mi bilmiyoruz. Göreceğiz hep birlikte.
Bu kabus dolu maçlardan biriydi Göztepe maçı. Yine 90 dakika 'dan dun'larla dolu bir maç...
İlk yarı fena değil ama hiçbir şey üretemediğimiz bir ikinci yarı. Bırakın koşmayı yürümekte zorlanan bir Samsunspor.
90. dakikada kazanılan iki duran topta ceza sahasına orta yapmaktan aciz bir takım görüntüsü...
Hiçbir şey üretemeyen bir takım...
Bu görüntü bir günde ortaya çıkmadı şüphesiz.
Samsunspor'un marka değerinin bu kadar zedelendiği bir başka dönem hatırlamıyorum.
Samsunspor ilk yarının en az gol atan takımı unvanını taşıyor şu an. Diğer istatistikleri bilmiyorum ama eminim onlarda da 'en az' unvanına sahibizdir.
İlk devrede akıllarda kalan birkaç anekdot Samsunspor'un bugünkü durumunu ortaya çok net bir biçimde koyuyor aslında.
Engin Korukır'un Ekigho ayrıldıktan sonraki bu takımın bundan sonra işi çok zor, sözleri...
Kenan Yelek Hocanın bu çocukları en iyi ben tanıyorum, en azından devre arasına kadar şans verin demesine rağmen görevden alınması...
Osman Özköylü Hocanın sürekli aynı isimlerde ısrar edip bir iki gencimize de olsun yer vermemesi...
Hatta bir maçta tribünlere yedek kulübesini işaret ederek kim var da kimi oyuna alayım, şeklindeki akıl almaz hareketi...
Hani bu yıl gençlerimizle oynayacağız denmesine rağmen bir ikisinin dışında sahada bir türlü göremediğimiz gençler...
Kısaca çok zor hatta taraftarlar açısından tarifi mümkün olmayan hatta hatırlanmak bile istenmeyen bir ilk yarı...
Tarihimizde hiç karşılaşmadığımız bir durum.
Bu durumu yaşadığımız ilk devre geride kaldı.
Şimdi ikinci yarıyı bir düşünelim. Kümede kalmak için 36-37 puan gerektiğini düşünürsek...
Bu takımın en az 25 puan toplaması gerekiyor.
Yani neredeyse oynayacağı maçların yarısını kazanmak zorunda Samsunspor.
Öyle bir kadro oluşturulmalı ki bu yükün altından kalkabilsin.
İkinci yarının ilk iki maçı Bandırma ve Adana Demir deplasmanı. Bu iki maçta alınacak olası kötü sonuçlar psikolojik açıdan neler getirir neler götürür. Muamma...
Yeni transferlerin (eğer yapılabilirse) uyumu, tutması, takıma neler katacağı... Muamma...
Şimdi gözler yönetimde.
Sezon başında transfer yasağı bilindiği halde eldeki bazı oyuncuları göz göre göre elinden kaçıran, hoca konusunda göz göre göre hata yapan yönetim kurulunun devre arası performansını bekliyoruz merakla.