Adı, İmar Barışı. Yasa bu adla çıktı.

Ya da Siyaset, yaptığı yasaya bu adı koydu.

Bu yasa için "Barış dendiğine bakmayın. Bu düpedüz bir İmar affıdır" diyenler de var.

Başta TMMOB (Türkiye Mimar Mühendis Odaları) olmak üzere, İMO(İnşaat Mühendisleri Odası), ÇMO (Çevre Mühendisleri Odası), birçok uzman, dernek vakıf, özel ve tüzel kimlikli kurumlar aynı endişeleri dillendiriyorlar. Ve benzer gerekçeleri ortaya koyarak: Bu barış değil aftır diyorlar.

Peki, af edilen ne?

Sıralıyorlar. Kaçak yapı. Yap ruhsatı olmayan evler, binalar, kaçak çıkılan katlar, yapılan ilave inşaatlar.

Hazine arazilerinin ve SİT alanlarının üzerine kondurulmuş gecekondular, konteynerler, baraka ya da kulübeler. Yakılan orman alanlarına yapılan villalar, tesisler, oteller, moteller...

Kıyı çizgisine oturtulmuş rezidanslar, lüks konutlar. Yaylalara inşa edilen beton ucubeler.

Çıkartılan bir yasayla hepsine, "yapı kayıt belgesi" verilerek yasal hale getirildiler.

Nasıl mı? Kaçak yapıyı yapan vatandaşın beyanı esas alınarak. Yani , ben barışmak istiyorum diyerek devlete başvuru yapmış olan vatandaş "bu bina benimdir" dedi mi? dedi. Değer konulan bedelin yüzde üçünü ödedi mi? ödedi.

Esas olan vatandaşın beyanıdır dendi. Bina sağlam mı, sakat mı, depreme dayanıklı mı, değil mi? bakılmadı. Vatandaşın kendi çektiği ve internet üzerinden başvuru formuna eklediği fotoğraf yeterlidir dendi. İş bitti. "Yapı kayıt belgesi" verildi.

Daha önce, hatta yıllar yıllar önceleri mahkemelerin vermiş olduğu yıkım kararları var. İdarece kesilmiş olan para cezaları var. Hepsi kaldırıldı.

Veee devlet düne kadar kaçakçı dediği, gaspçı diye mahkemeye verdiği, vatandaşlarıyla barıştı.

Eee barış dediğin böyle olur zaten.

Peki, ne diyor karşı çıkanlar, yani kurumlar, uzmanlar, vatandaşlar?

Diyorlar ki:

- Bugüne kadar İmar affı 14 kez çıkartıldı. Her aftan sonra kaçak yapılaşma artarak sürdü. Yine de katlanarak sürecek. Çözüm bu değil.

Cevap- su misal, misal olmaz (yanlış örnek, örnek verilmez). Çözüm bu.

-Geçmiş yıllarda bazı bölgelerde, elektrik, su ve doğalgaza izin veren, adı af olmayan yasalar da çıktı. Ama bunlar çözüm olmadı. Hatta bu yasalar sayesinde, yapıların yüzde 70'i kaçak hale geldi. Kaçak yapılan yapılar ve gasp edilen hazine arazileri sit ve orman alanları düşük tutulan rayiç bedellerle kaçak yapıyı yapanlara adeta hediye edildi.

Cevap- biz geçmişe değil, bu güne, hatta geleceğe bakıyoruz.

-Bu yasa, kaçak yapılandırmayı özendirir...

Cevap- Biz mağdurların, yanındayız.

Uzatmadan... Önce iki önerimi yazayım.

- Bu yasadan kimler, hangi binalarda ya da arazilerde yararlandı. Devletin ilgili müdürlükleri ve belediyeler bunları askıya çıkartarak ilan etmeli.

-Özellikle apartmanların teras katlarında; kat maliklerinin ortağı olduğu açık alanlara yapılan korsan ilavelerle dairesini genişletenler var mıdır? Belediyeler bunların imar barışından yararlanıp yararlanmadıklarını araştırmalı ve ortak yerlerinin gasp edildiğinden habersiz olan vatandaşların haklarını koruyacak önlemleri almalı.

Sonrada iki soru ile bitireyim.

-Samsun'da apartmanların ortak kullanım alanlarını çeşitli yöntemlerle gasp edip, komşularına duyurmadan imar barışıyla buralara yapı belgesi alanlar ve bunu belediyelere onaylatanlar var mıdır?

-Yine Samsun'da bu yasayı fırsata çevirmek için hazine arazilerinin üzerine - üstelik yasa çıktıktan sonra bile - konteyner, baraka, kulübe konduranlar, alelacele ev temeli atanlar olmuş mudur?

Soruları yanıt almak için değil, kamu çıkarını koruyacak çalışmalar yapılsın duyarlılığım nedeniyle soruyorum.

İmar Barışı ( affı ) hayırlı olsun.