Milliyetçi Hareket Partisi kadroları, elli bir yıllık zorlu bir mücadelenin kader anına doğru gidiyor. İki gün sonra yapılacak olan kurultay, her ne kadar sadece bir tüzük kurultayı olsa da o kurultayda sergilenecek tavır ve ortaya konacak irade, bir sonraki seçimli kurultayın istikametini de MHP'nin geleceğini de belirleyecektir.

Şu ana kadar MHP Genel Merkezi'nin sergilediği tavır, herhangi bir şekilde müzakere, uzlaşma ve anlaşma kapılarını tamamen kapatmış görünse de 19 Haziran günü olağanüstü kongre çağrısı yapan muhalif adayların 'birlik ve beraberlik' konusunda sergileyecekleri tavır, bu uzlaşmaz tutumu değiştirebilir.

Genel merkezin tavrını etkileyecek ikinci bir faktör de tüzük kongresine katılacak delegelerin sayısı ve kararlılığı olacaktır. Eğer bu sayı yedi ve hele de sekiz yüz gibi bir rakama ulaşırsa; Genel Merkez'in bir sonraki seçimli kurultayda makamı bırakmamak için direnmesi söz konusu olmaz. Aklı başında hiç kimse, kopup gelen çığın önünde durmaz, durmaya kalkmaz. MHP muhalefetinin giderek büyüyen bir çığ mı olacağı yoksa yuvarlandıkça dağılan bir kar yığını mı olduğu bu pazar ortaya çıkacaktır.

MHP'nin geleceği açısından en büyük tehlike 10 Temmuz 2016'da ya da ondan bir veya iki hafta sonra yapılacak olan 'seçimli olağanüstü kongrede' Genel Merkez ekibinin Ülkü Ocaklı gençlerle partili büyüklerini karşı karşıya getirmeye kalkışma olur. Bu yönde ciddi söylentiler vardır ve karşı tedbir olarak delegelerin dışındaki kalabalıkların Ankara'ya gitmesi de söz konusudur. Böylesi bir karşılaşma ve/veya çatışma, çok tehlikelidir. Böyle bir çatışma olması halinde seçimi kim kazanırsa kazansın, genel merkezi kim ele geçirişe geçirsin bu MHP'nin fiilen bitmesi sonucunu doğurur.

Bütün kötü ihtimalleri ortadan kaldıracak ya da en aza indirecek bir diğer tavır da muhalefet adına çaba gösteren Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Ogan, Süleyman Servet Sazak'ın ve adı geçen ötekilerin birarada görüntü ve birlik mesajı vermeleri olacaktır. Kendi partilisiyle kucaklaşamayanların diğer partililerle kucaklaşması, kendi partisinde birliği sağlayamayanların ülke genelinde birliği sağlaması düşünülebilir mi?

Pazar gününü başarıyla atlatacak olan muhalefet, sadece MHP'nin yönetimine değil ülkenin yönetimine de aday olacaktır. Bu yönüyle de bu kongre sadece MHP'lileri değil Türk milletinin tüm fertlerini ilgilendiren bir kongredir.