Keyifli bir sezonun müjdecisi keyifli bir hafta geçirdim. Sanat dolu bir sezonun müjdecisi sanat dolu bir hafta da diyebilirdim. Sanattan keyif alabilenler için her iki başlık eşdeğerdir.

Sezonu önce Samsun Devlet Opera ve Balesi açtı, sonra da Klasik Türk Müziği Korosu. Hafta başında 'Bir Kafkasya Masalı' Nart Ateşi'ni izledim. Hafta sonu ise koronun açılış konserinde Türk sanat musikisinin kadife sesli hanımefendi sanatçısı Melihat Gülses'i dinledim. Sanatla başlayan haftam sanatla kapandı.

Musikinin Samsun'da köklü ve sağlam bir geçmişi var. Hem sanat musikisi hem de halk musikisi dalında birbirinden değerli saz ve söz sanatçısı yetiştirmiş bir kent burası. Yıllardır bu kentte birçok amatör koroda düzenli ve kaliteli çalışma sürdürülüyor, düzenli konserler veriliyor, hepsi de ilgi ve beğeniyle izleniyor. Solist olarak Melihat Gülses'in yer aldığı açılış konseri de aynı ilgiyi gördü ve aynı beğeniyi topladı. Bu beklenen bir şeydi ve hiç de sürpriz değildi. Benim ve benim gibi birçok Samsunlu için sürpriz olan opera ve balenin bu kentte gördüğü yoğun ilgidir. Devlet Opera ve Balesi perdelerini açtığı günden beri hemen her gösterisini kapalı gişe oynuyor. Bunda başta kurum müdürü ve sanat yönetmeni Mehmet Ortaç ve sanatçıların başarıları kadar Samsun halkının sanata olan yoğun ilgisinin ve o ilgiyi besleyen kültürel altyapı zenginliğinin de payı var. Hepsini yürekten kutluyorum.

Ayşe Ceylan tarafından yazılan ve yönetilen Nart Ateşi yukarıda da belirttiğim gibi 'Bir Kafkasya Masalı.' Devlet Opera ve Bale Müdürlüğü ve Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliği ile hazırlanmış ve sahnelenmiş. Opera ve bale sanatçıları, Büyükşehir Belediyesi'nin halk dansları topluluğunun elemanlarıyla birlikte yer aldı sahnede. İzleyiciler zaman zaman Çerkez danslarının ritmiyle coştu zaman zaman da büyük sürgünün 150 yıllık acısıyla hüzünlendi.

Opera ve balenin yeni sezon programında yerli ve yabancı eserler var. Hepsini takip etmeye çalışacağım ama Arda Boyları ile Hürrem Sultan'ı çok büyük bir engel olmadığı taktirde asla kaçırmayacağım.

Türk Sanat Musikisi Korosu'nun 'açılış konseri' de muhteşemdi. Konserin ilk bölümünde koro saz-kar makamının seçkin örneklerini sundu. İkinci bölümde de Melihat Gülses sahnede yer aldı. Melihat Gülses, bir kadife ses. Bir kadifenin yumuşaklığı ve sıcaklığı ile dinleyiciyi sarıyor sarmalıyor ve musikinin kollarında huzurun koynuna taşıyor. Konser süresi ve salonuyla sınırlı değil bu huzur, eve, ertesi güne taşıyor. 'Bizim musikimiz' bizim gerçek sanatçılarımızın sazında ve sözünde gerçek benliğini buluyor ve gönülleri fethediyor.

Koronun yeni sezon programı da oldukça zengin ve büyük ilgi göreceğinden eminim. Ben bu programı da titizlikle takip edeceğim. 13 Ekim'de Samsun'un yüz akı sanatçılarından ve hocalarında bestekar Cavit Ersoy'un bestelerinden oluşan 'Ustaya Saygı' gecesini de, 28 Ekim'deki Cumhuriyet Bayramı Özel Konserini de, 11 Kasım'daki Atatürk Özel Konseri ile 8 Aralık'taki Türk Musikisinde Harput'tan Ezgiler konserini de kaçırmayacağım.

Melihat Gülses konserinde Samsun Valisi İbrahim Şahin eski bir TRT genel müdürü olmanın sağladığı prestijle 'istendiğinde tanınmış birçok sanatçıyı Samsun'a getirme sözü' verdi. Bu müjde yine de protokolün konsere 15 dakika geç gelmesini eleştirmeme mani değil. Başka toplantılar protokolü bekleyebilir fakat sanat ve sanatçı beklemez, bekletilmez.