Elbet, öncelikle ve münhasıran Allah'a yalvaracağız. Sığınacağımız ilk ve son merci O'nun katı. Ama kendi aramızda aklımızı başımıza devşirmemiz, kinimizi, nefretimizi ve tüm basit çıkar hesaplarımızı bir kenara koyarak yaklaşan tehlikeyi birlik ve beraberlik içinde göğüslemek için de bu dünyada birilerine yalvarmamız gerekmiyor mu? Hem de yılmadan, bıkmadan ve yorulup pes etmeden.

Çevremiz yanıyor. Yangın bize ha sıçradı ha sıçrayacak. Hatta sıçradı bile. Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki yangın, bizim de güneyimizi ısıtıyor. Onunla da yetinmiyorlar kah Ankara'da yakıyorlar yüreğimizi, kah İstanbul'da. Şimdilik bu iki kentteler ama militanları her tarafta. Bunlar biliniyor, sadece kimin nerede ne zaman ve nasıl patlayacağı ya da patlatılacağı bilinmiyor.

Dış politikada kırmızı çizgilerimiz birer birer siliniyor. Bir zamanlar Irak'ın toprak bütünlüğüydü kırmızı çizgimiz. Bir taraftan ABD'liler çiğnedi diğer taraftan Barzani'nin Peşmergeleri. Şimdi de Suriye'deki kırmızı çizgilerimiz çiğneniyor kanlı ve kirli postallarla. Suriye'nin kuzeyini ele geçiren PYD/YPG dün itibariyle bağımsızlığa giden yolda çok önemli bir adım olan 'özerklik kararını' resmen açıkladı.

Ekonomi, tüm parlak nutuklara ve mantık oyunlarına rağmen iyiye değil kötüye gidiyor ya da kötüye gidiş işaretleri veriyor. Vatandaşın enflasyonu devletin enflasyon hesaplarını şaşırtıyor, rakamları ikiye üçe katlıyor. Bürokratlar ve siyasiler ya pazardaki/mutfaktaki yangının farkında değil ya umursamıyorlar ya da yapacak bir şeyleri kalmadığı için görmezden geliyorlar. Hangisi olursa olsun bu hal uzun süre devam edemez. Uzmanlar ve ekonominin üst kademe yöneticileri de acil yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu dillendiriyor.

Bütün bunlar olurken, vatandaşın son sığınağı olan/olması gereken yargı kurumu da siyasetçiler ve kraldan fazla kralcı erbabı kalem tarafından insafsızca hırpalanıyor. O yargı herkese lazım ama herkes onu yıpratmakla meşgul. Hatta kimi yargı mensupları bile bu tahribatta var ve belki de en çok da onlar kendilerine zarar veriyor.

Kime yalvaracağız? Ben bilmiyorum; bilen var mı? Varsa lütfen söylesin; biz şu veya bu parti, şu veya bu cemaat mensubu olmak yerine yeniden millet olmak için kimin kapısını çalacak, kimden medet umacak, kime yalvaracağız?

Belki de önce kendi partililerimizden, kendi cemaat mensuplarımızdan ya da kulüp arkadaşlarımızdan başlamamız gerekecek işe. Önce kendimiz için akıl ihsan etmesini isteyeceğiz Allah'tan, sonra da kavgalı olduklarımız, en azından kavgalı olmasak bile yarım ağız konuştuklarımız için dua edeceğiz Allah'a.