n

n

n “Çalıştay” neydi?

n

n Yenir miydi?

n

n İçilir miydi?

n

n Giyilir miydi?

n

n Konusu ile işe girişme miydi? Yoksa bilim adamlarının ve alanında uzmanlaşmış kişilerin bir konuda, ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme miydi?

n

n Yeme, içme, giyme maddi kültüre girmez miydi?

n

n Girerdi.

n

n Amerikalı iki Antropoloğun son yıllardaki araştırmalarına göre kültürün 164 tanımı dile getirilmemiş miydi?

n

n Getirilmişti!

n

n Bendenize sorarsanız en güzel tanım Gazi Mustafa Kemal’indi!

n

n Ne demişti Gazi Atatürk:

n

n “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Kültür; okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak düşünmek ve zekayı eğitmektir…” demişti…

n

n *

n

n “Çalıştay” ise hem akademik hem de uzman kişilerin biraraya gelerek belirli bir konuda sunumlarını yapmasıydı.

n

n Neydi belirlenen konu?

n

n “Samsun Kültür ve Sanat Çalıştayı.”

n

n Nitekim, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin EKER’in öncülüğünde, Samsun Kültür Sanat Derneği ile birlikte“Kültür-Sanat Çalıştayı ” gerçekleşmişti.

n

n Tanıdığım; kültür - sanat adamları ve değerli dostlarımla OMÜ sahnesindeydik…

n

n Hepsi de alanlarında uzman/akademik kişilerdi…

n

n Kültür ve sanat adamı olmanın üretkenliğinde tarihe önemli bir not düşülmekteydi…

n

n Çalıştaya, üst düzey yöneticilerin teşrif etmesi “ Uzun ceht ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden sanatçılara” örnekti.

n

n Zira kendileri de sanatın içinden gelmişlerdi…

n

n Vali Yardımcısı Mesut Taner GENÇ‘in “ATEŞ HATTINDA” adlı eseri okunmaya değerdi.

n

n Soyut ve somut kültür evrelerinin, teknolojik ürünler üzerinden ilintilerine vurgular yaparak gerçekleştirdiği konuşmalarının son bölümünde:

n

n “ Samsun’da maalesef çoğu kurumlar ancak kendilerinin organize ettiği programları destekliyorlar ve katılım olarak da onlara ilgi gösteriyorlar. Bunun mutlak aşılarak birlikte hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben Samsun’un çok ileriye gittiğine, çok iyi işler başarabileceğine, kültür ve sanat faaliyetlerinin de ileride çok çok üst düzeyde olacağına inanıyorum. Samsun’da gözle görülür değişikler var. Her gün yeni bir müessese açılıyor. Samsun’un sosyal hayatını geliştiren gelişmeler meydana geliyor. Samsun şu an bulunduğundan kat kat daha fazla önem kazanacaktır. Buna can-ı gönülden inanıyorum. Biz de Sanat-Kültür Platformu olarak bir katkı sağlayabiliyorsak ne mutlu bize…” demişlerdi.

n

n *

n

n Sevgili dostum Uğur DEDE’nin sunuculuğunu yaptığı “Samsun Kültür Sanat Çalıştayı” nda OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin AKAN’ı kürsüye davet ettiğinde, hocamızın, “Ersin Erge’ye saygılarımla.” yazarak, imzalayıp verdikleri “Şairlerin El Yazılarıyla Şiirler Albümü” adlı kitabı gözlerimin önüne geldi… Hocamız, mütevazı bir şekilde sanatın içindeydi…

n

n Sade, doğal ve akıcı konuşmalarında:

n

n “Kültür ve sanat dediğimizde öncelikle çok basit bir tanım yapmak gerekir. İnsan eliyle yapılmış, üretilmiş her şey kültürdür. Sanat ise herkesin yapamadığı, bazı kişilerin ortaya koyabildiği diğer kişilerin ise beğendiği, gıpta ettiği, hayranlık duyduğu ürünlerdir. Sanat üzerine konuşmak çok netameli bir konudur. Sanatla iştigal edenler, kendilerinin genel topluluktan farklı, seçilmiş, özel gönderilmiş gibi bazı hassasiyetleri olduğunu affeder. Dünyada en zengin yemek kültürü olan ülke Türkiye’dir. Mesela Fransa’da sadece belirli bir kültürün ürettiği yemekler vardır. Ama Türkiye’de Türklerin ürettiği yemeklerin yanında Ermenilerin geliştirdiği yemekleri de kullanmaktayız. Rumların Ege’de geliştirdiği zeytinyağlı yemekleri de kullanmaktayız. Kürtlerin, Arapların, Gürcülerin, Çerkezlerin, Türkmenlerin, Kazakların, Tatarların ve adını sayamadığımız birçok kültürün yemekleri de Türk yemek kültürünün içine girmiştir. Böyle zengin bir kültüre sahip bir ülkedir Türkiye. Ben bu tür yemeklerin hepsini yemekte ve hepsini de kendi kültürüm olarak saymaktayım. Aynı şekilde türkülerimiz de böyledir. Türkiye’ye de böyle bakmak gerekir… Sanat kültürü dediğimizde de, bir tahammülü ön plana getirmeli, birbirimizin ürettiğine saygı duymalıyız. Samsun’da çok güzel bir platform kuruldu. Samsun her bakımdan sanat şehri diyebileceğimiz bir şehir, müzikle, resimle, tiyatro ile… Ama bunların biraraya gelmesi, birlikte üretilmesi Samsun’un sesinin çok daha fazla duyulmasını sağlayacaktır. Bu platform da bunu amaçlamaktadır.” dedi.

n

n Rektörümüz; Prof. Dr. Hüseyin AKAN, alkışlar içerisinde kürsüden indi.

n

n *

n

n Vali Yardımcısı Mehmet Ali KARATEKELİ, yaptıkları kısa konuşmalarında ise: “…Bu platform daha genç bir platform olmasına rağmen, ben bu platformun çok önemli çalışmalara imza atacağına inanıyorum. Çünkü çok doğru bir başlangıç yapmıştır. Kültürün, bilimin ve sanatın kaynağı olan üniversiteyi de yanına alarak yola çıkmıştır. Şehriyle bütünleşmiş, şehrin sorunlarına duyarlı bir üniversite, şehrin kültüründe, sanatında ve ekonomik gelişmesinde önemli bir itici güçtür. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde başta değerli Rektörümüz ve değerli mensuplarıyla rüştünü ispatlamıştır. Şehre katkısını her türlü platformda sergilemiş ve sergilemeye devam edecektir.” dedi.

n

n Protokol konuşmalarının ardından çalıştayın “Görsel Sanatlar ve Sahne Sanatları Sanat Kurulları” adlı ilk oturumuna geçildi.

n

n ***

n

n “Çalıştay” neydi?

n

n Yenir miydi?

n

n İçilir miydi?

n

n Giyilir miydi?

n

n Konusu ile işe girişme miydi?

n

n Yoksa bilim adamlarının ve alanında uzmanlaşmış kişilerin bir konuda ön hazırlık yapmak üzere yaptıkları inceleme miydi?

n

n Öyleydi…

n

n …

n

n

n

n

n