19 Haziran'a şunun şurasında bir haftadan az bir zaman kala insanlar hala 'MHP'de kongre olacak mı?' diye soruyor. Söyleyelim; MHP'de kongre olacak hem de bir değil iki ayrı kongre olacak. Birincide sorun yok, asıl sorun, hem partinin hem de Türk siyasetinin ve belki de Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan ikinci kongrede.

İlk kongre muhaliflerin girişimiyle başlayan sürecin doğal, yasal ve de bu yasallığı gereği kaçınılmaz/engellenemez ve ertelenemez olan tüzük değişikliği kongresi. Eğer Türkiye bütün tartışmalara ve giderek daha yoğun bir şekilde ileri sürülen aksi görüşlere rağmen hala bir hukuk devleti ise ve hala bu ülkede anayasa her türlü hukuk normunun ve her gücün üstünde ise bu kongre 'çağrı heyetinin' belirlediği tarihte ve yerde o ilan edilen gündemle yapılacaktır. O tarih de 19 Haziran'dır.

Bu konuda, kesinleşmiş ve dolayısıyla yukarıda da belirttiğimiz gibi ' değiştirilemez, engellenemez, geciktirilemez' bir yargı kararı' vardır. Anayasamızın 69'uncu maddesinin 4'üncü fıkrası 'Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez' der.

Birinci kongrede sorun yok. Başkanlık divanı oluşuncaya kadar tek yetkili ve görevli merci, mahkemece tayin edilen çağrı heyetidir. Kongrenin düzeni bu heyet tarafından sağlanacak ve 'idare'de bu düzenin sağlanmasına, bir başka ifade ile 'yargı kararının engellenmeden, ertelenmeden ve gecikmeden uygulanmasına' yardımcı olacaktır.

Asıl sıkıntı, tüzük değişikliğinden sonra yapılacak olan/yapılması gereken 'seçimli olağanüstü kongrede' yaşanacaktır. Bu ikinci kongrede inisiyatif 'demokratik bir hakkı dile getiren' ve olağanüstü kongre isteyen parti ve dava arkadaşlarını 'başka mihrakların elemanı' olmakla ve ihanetle suçlayan Parti Genel Merkezi'nde olacaktır. Kongrenin yeri ve zamanından salondaki düzene ve delegelerin dışında ve hatta kimi delegeler de dahil olmak üzere kimlerin alınıp alınmayacağına kadar her karar, bu son derece kızgın ve alabildiğine hırslı ekip tarafından alınacak ve uygulanacaktır. Bu tedbirlerin 'demokratik bir seçim ortamını hazırlamaktan çok, muhalifleri salona almamaktan, salona girenleri gerekirse zorla sindirmeye kadar yasa dışı, demokrasi dışı bir demet oluşturması' söz konusudur.

Eğer akıllar başlara toplanmaz ve ikinci kurultay böylesine bir baskı, tertip ve hatta çatışma ortamında gerçekleşirse, işte o zaman MHP'nin elli bir yıllık tarihinde verilen mücadeleye ters bir kanlı kardeş kavgasına sahne olunur, dahası çözülme, dağılma ve yok olma sürecine girilir.

Tarihin ve ülke şartlarının 'Türk milletinin kaderini MHP'nin kaderiyle tevhit ettiği(birleştirdiği)' bir dönemde yapılacak bu kongre MHP'nin bir ve bütün olarak iktidara yürüme kongresi de olabilir tam tersine bölünüp parçalanma kongresi de olabilir.

Buna sadece delegeler değil tüm ülkücü camia karar verecektir.