Olasılığı göremiyor olmanız, var olmadığı anlamına gelmez.
Her gün aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek mümkün değildir. Her gün farklı şeyler yapmak gerekiyor. Eğer bir fikrin ve egonun içinde sıkışıp kaldıysanız, yaratıcılığınızı kaybedersiniz. Eğer zihniniz boşsa, bu her zaman her şeye açık demektir. Her şeye açıktır. Bir işe yeni başlayanların zihninde sayısız olasılık bulunurken; bir uzmanın zihninde çok az olasılık vardır. Çünkü yapılacak iş bellidir. Uzman başlangıç ve varış noktası arasındaki çizgideki bütün ihtimalleri hesap etmek suretiyle bir fikri bir sorunu analiz eder veya bir problemin çözümüne katkıda bulunur.
Eğer dolu bir bardağınız varsa; üzerine başka bir şey ekleyemezsiniz. Zihnimizi boşaltmamız gerekiyor. Bunun yolu ise farklı alanlarda zihnimizi meşgul etmek; yormak. Bu aynı zamanda dinlenmemiz için de yeterli bir yöntemdir. Eğer çoğunlukla tiyatroya gidiyorsanız , bir maça gitmeyi de deneyebilirsiniz. Rutini kırmak yaratıcı işleyiş açısından çok önemlidir.
Aslında meşguliyet çoğunlukla düşünmeyi engellemek için bilinçsizce yapılan bir seçimdir.
Bu sebepten yaptığımız şeylerin nedenleri üzerinde kafa yormak ,bilinç ve algılama düzeyimizi en yüksek seviyede tutmalıyız. Bu yöntem bizi sıradanlığın dışına, farklı bakış açılarına götürecek; değişik işler yapmamıza imkan sağlayacaktır.
Biliyoruz ki hayata mola vermek hiç de kolay değil. Her şeye rağmen zinde kalmak,düşüncemize sınır koymadan yaratıcı işler yapmanın yolu kendimize zaman ayırmak; yaşama mola vermekten geçiyor. Yoksa güzellikleri yakalamamız,insanları sevmemiz mümkün olmaz.
Kendimize zaman ayırdıkça ,yaşama mola verdikçe özgün bir insan oluruz.Kendimize özgüvenimiz artar.
Her türlü toplumsal gelişmenin temelinde insan unsuru vardır. Bilhassa özgüveni gelişmiş bireylerden oluşan toplumların geleceğe umutla bakma hakkı diğerlerine göre daha fazladır.