Bir yandan Demokrasi nutukları,
diğer yandan Antidemokratik uygulamaları
izledikçe, Samimiyetsizlik de apaçık ortaya seriliyor...
Demokrasi tanımı,
duruma göre, Bukalemun gibi
değişebiliyor...
Dün, 14 Mart Tıp Bayramıydı...
Samsun-Sinop Tabipler Odası Başkanı Cem Şahan, 14 Martta
eylem yapacaklarını ancak vatandaşların mağdur edilmeyeceğini
açıklamıştı.
Sağlık Bakanı Akdağ da, yine bayramdan bir gün önce,Tabipler Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikasının hükümetin sağlık politikalarını eleştiren eylemlerini engellemek için Eyleme katılanlar hakkında tek tek tutanak hazırlanacak. Her hastane, bünyesindeki eylemci personeli liste halinde bakanlığa bildirecek. Bu kişilere idari para cezası uygulanacak demişti...
Oldu mu şimdi?..
Nerede kaldı demokratlık?..
Bu ülkenin hekimleri ve sağlık emekçileri,
düşüncelerini açıklamayacak mı?..
Samsunda çok övgüyle söz edilen
Aile Hekimliğinin marifetleri
ortaya çıkmaya başladı bile...
Sağlık ocakları kapatılan
vatandaşlar tepki yağdırıyor...
Bir uygulama yaparken, tarafların
görüşünü almak, yanlış yapılmasını
büyük ölçüde önler...
Dediğim dedik anlayışlarla
yapılan işler, bir gün tökezler...
Tabipler Odası ve sağlık emekçileri,
doğru ya da yanlış bir görüş bildiriyor...
Duyması gerekenler, kulak vermiyor...
Üstelik, bazıları da onları Vatan haini ilan ediyor...
Yapmayın bu kadar!..
Keskin sirke küpüne zarar verir...
Muhafazakar demokrat değil miydi bunlar?..
Muhafazakarlıkları tamam da,
demokratlık böyle olmaz!..
Demokratlık, farklı düşüncelere
tahammül edebilmektir...
Sağlık Bakanı Akdağ, tehditvari açıklamalarda bulunmak
yerine, hekimleri ve sağlık çalışanlarını dinleseydi ne kaybederdi?..
Şimdi, Sağlık Bakanı Akdağ bir şey kaybetmemiş olabilir ama
ülkenin çok şeyler kaybettiği ve de kaybetmeye devam edeceği kesindir...