Çözüm sürecinin doğru bir süreç olmadığını, çözüm süreci boyunca seslendiren ama bir türlü sesini duyuramayan çaresiz bir şehit yakınıyım. Her defasında yapılanın, yapılmakta olanın teröristle masaya oturmak ve pazarlık olduğunu, neyin pazarlığının yapıldığının ise kamuoyundan gizlendiğini herkes gibi ben de şehit yakını kimliğimle söyledim.

Bir dönemin Genelkurmay Başkanı'na PKK elebaşılarının gizli ve açık tanıklığı ile terör örgütü kurma ve yönetme iftirası atılırken, PKK terör örgütünün nasıl da keyif alıp palazlandığı görmezden gelindi.O zaman da söyledim şimdi de söylüyorum yapılan milletin aklıyla alay etmekti…Her türlü yargılama aşaması tamamlanmış ,cezası kesinleşmiş terör örgütü elebaşıları kendileriyle çatışmış, yakalayıp kendilerini hapse tıkmış komutanlar için şahitlik ediyor,komutanlara da adeta terörist muamelesi yapılarak hapse atılıyordu. Bunların yanlış şeyler olduğunu sıradan insanlar bile biliyordu. Bütün bunlar yaşanırken, PKK Güneydoğu'da belediyelerin imkanlarını sonuna kadar kullanarak şehitliklerini bile kuruyordu. İllerde, ilçelerde silah depoluyor, hendekler kazıp, barikatlar kuruyordu da her türlü imkanı olan devlet bunların ne kadarını görüyordu?
Şimdi öyle anlaşılıyor ki, bunların hiçbirisi yeterince takip edilmemiş, görülmemiş ya da görmezden gelinmiş. Maalesef çözüm süreci boyunca büyük bir gaflet yaşanmış. Bu süreci ihanet süreci olarak değerlendiren politikacılar da var. İmralı'da görüşme üstüne görüşme yapılırken Sur'da Nusaybin'de Silopi'de,İdil'de. Cizre'de birçok yerde yeraltı tünelleri açılmış,hendekler kazılmış bombalar tuzaklanmış. Hendek sayısı ne bir tane, ne iki tane yüzlerce hendek kazılmış, binlerce bomba tuzaklanmış.Hendekler ,barikatlar hazırlanırken Öcalan'ın hiç mi parmağı yok? Öcalan'ı masum gösterip kendimizi kandırmayalım. Eğer PKK'nın elebaşısı Öcalan ise kendisi cezaevinde, nerede olursa olsun o hendeklerden mutlaka haberi vardır.Onun haberi yoktu ,ondan habersiz gelişti diyenler Öcalan'la yapılan görüşme tutanaklarını oradan örgüte gönderilen mesajları çözmeye çalışsın. Ne bu millet aptal ne de Öcalan aptal. Öcalan kesinlikle bir şark kurnazıdır. İmralı'da kurulan o masaya, terör örgütüne verdiği emir ve talimatlarıyla işlettiği vahşi cinayetleri sayesinde oturduğunu bilen Öcalan, o masada hep dik oturmuştur. Nasıl bir hükümlü ise devletin resmi fotoğrafçısına boy boy fotoğraflar çektirmiş çektirdiği o fotoğraflar 'Nevruz'da Güneydoğu'da afiş yapılarak bilboardlara asılmıştır. Öcalan istediği PKK'lı mahkumları da başka cezaevlerinden yanına aldırmıştır. Daha neler neler…

Çözüm süreci boyunca İmralı, Öcalan'ın PKK'yı eski günlerde yönettiği gibi bir karargah havasında olmuştur.Bu süreçte Güneydoğu'da hendekler kazılmış ama kimse görmemiştir(!) Bu durumda hendekleri kazanların görünmez adam kılığında dolaşan teröristler olduğu söylenebilir mi?Hendeklerin kazılma talimatının sadece Kandil'den değil, İmralı'dan da verilmiş olabileceğine inancım çok yüksek. Kazılan hendeklerde, kurulan barikatlarda, döşenen bombalarda terör örgütü elebaşı Öcalan'ın da kanlı ve kirli parmağının olduğunu düşünüyorum.Çünkü Öcalan kan akıtmaya ve yakıp yıkmaya doymayan azılı bir haindir.Onu kimse melek görmesin.Onun nihai hedefi bellidir.O hiçbir şeyden vazgeçmemiştir! Ben şehit yakını kimliğimle biliyorum da bilmesi gerekenler bilmiyor mu?