Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş'tan sonra,
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek'in de istifasını istediği
gündemde...
Melih Gökçek'in, Erdoğan'ın
İran dönüşünde
istifa edeceği
konuşuluyor...
Ateş olmayan
yerden duman çıkmazmış!..
Ancak Melih Gökçek,
öyle kolay teslim olacak
bir siyasetçi değildir...
Kaybederken bile kazançlı çıkacak
hamleleri yapacaktır...
Ankara gibi bir yerde,
uzun yıllar büyükşehir belediye başkanlığını
kazanmak
herkesin harcı değildir...
Gökçek, bu anlamda
bir siyaset
sihirbazıdır...
Bu yüzden de
hep A, B ve C planları
hazırdır...
Hatta, elinin altında
seçime girebilecek bir
partisi dahi vardır,
diyebilirim...
Nitekim, 2002 yılında
Demokrat Parti'yi
güçlendirmek
istedi. Amacı, gerçekten de bu muydu?..
Elbette hayır!..
AK Parti'nin kulağına kar suyu
kaçırarak,
kendisine yol açmıştır...
Siyasi taktikleri bilen
Melih Gökçek'i
kolay lokma görmemek
gerekir...
1984 yılında Anavatan Partisi'nden
Keçirören Belediye Başkanı seçilen,
1989'da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Genel Müdürü olan,
1991'de RP'den
Ankara Milletvekili seçilerek parlamentoya giren
1999-2004 yılları arasında
RP'den seçildiği
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı
2004'ten
bugüne kadar da
AK Parti'den
sürdüren
Melih Gökçek, aynı zamanda
teşkilatçı biridir...
Elbette, karşısında da
Recep Tayyip Erdoğan gibi
güçlü bir lider vardır...
Erdoğan, kamuoyuna yansıyan
Melih Gökçek meselesini
öyle veya böyle çözecektir...
Çünkü, bunu yaptığında,
AK Parti içinde ister büyükşehir, ister il ve isterse de
ilçe belediye başkanı olsun,
"istifa" istendiğinde hiçbirinin itiraz etme şansı kalmayacaktır...
Erdoğan, karizmasını
olumsuz etkileyebilecek
hiçbir girişime
izin vermez!..
Recep Tayyip Erdoğan'ın bu operasyonlarının
nedeni, bilindiği gibi "olmak ya da olmamak"
meselesi gördüğü 2019 seçimleridir...
Anketler başta olmak üzere
değişik saha çalışmalarının
sonuçlarından sonra,
AK Parti'de en küçük bir oy kaybına
neden olabilecek
kim varsa,
istifasının istenmesi
kaçınılmaz olacaktır...
Yani, "gidecek, gitmeyecek"
diyerek, "papatya falı"na bakmak,
kişisel tatmindir...