Ramazan ayında,
birtakım medya işin magazin yanıyla
ilgilenir...
Her Ramazan,
sakız çiğnemek
denize girmek ve
kan vermek le
orucun bozulup bozulmayacağı
tartışılır durur...
Oysa oruç;
sabah ve akşam
namazı arasındaki
sürede
beynen ve
bedenen
nefse hakim olmaktır...
Medyada, yalan söyleme,
dedikodu yapma
ya da hileli mal
satmanın
oruçla ilgisine
pek değinilmiyor nedense...
Orucun sevabı adlı öykümle
bir katkıda
bulunayım öyleyse...

* * *

Ramis Efendi,
her Ramazan olduğu
gibi içkili
lokantasını
kapatmış,
işçilerine de
ücretli izin
vermişti...
Ramis Efendi, rahmetli babasının
geleneğini her Ramazanda
sürdürürdü. Çalışanları ile
mahallesindeki yoksullara
gıda paketi hazırlatırdı.
Marketçi Bilal den
her gıda maddesinin
en iyisini
kendi seçerek, koli yaptırdı. Paketlerin, marketin
minibüsüne
taşınmasına yardım ederken,
Barbut Mahmut un,
İçki parasıyla
Ramazan yardımı mı olurmuş
diye seslendiğini duydu.
Ramis Efendi,
mütedeyyin bir insandı. Hayırseverliğiyle
tanınır ve sevilirdi. Lokantacılık baba mesleğiydi.
lokantası içkiliydi ama
hayatında hiç içki içmemişti. Çocukluğunda,
babasının lokantasında
iki arkadaşın
alkol aldıktan sonra
tabancaları ateşlediklerini
ve birbirini vurduklarını
görmüş, çok korkmuştu.
Ramis Efendi, Barbut Mahmut a cevap vermedi. Ramazanın ilk günü
sinirli oluyordu. Kötü
bir söz söyleyebileceğini
düşünerek sustu. Yoksa, Barbut Mahmut u
iki eli bağlı olsa bile
döverdi.
O sırada, marketçi Bilal
dükkandan dışarıya çıktı. Barbut Mahmut la selamlaştı.
Merketçi Bilal, Barbut Mahmut a
Gözün aydın Ramazan geldi. İşlerin
açılır dedi.
Barbut Mahmut,
sabahlara kadar kumar oynayan ve oynatan
biriydi. Karakteri gibi bünyesi de
zayıftı. Kahvehanesinin arka odasında
özel bir bölümde kumar oynatan
ve kaybedenlere gecelik faizle
para satardı.
Pişkin pişkin güldü
Barbut Mahmut, Evet ya dedi. Gözüm aydın. İlk gece,
kumardan iyi parayı kaldırdığını
anlattı. Konfeksiyoncu Celal in zarda büyük para kaybettiğini söylediğinde,
Marketçi Bilal, Şu ırz düşmanı Celal mi? diye sordu. Sonra da
İyi olmuş şerefsize. Çocuğu yaşındaki
kıza tecavüz eden o Celal in
kıçındaki donu alın dedi.
Ramis Efendi, Marketçi Bilal in
söylediklerini duydu. Hiç yakıştıramadım sana
diyerek ona çıkıştı. Konfeksiyoncu Celal in
iftiraya uğradığını bildiği
halde, Bilal in böyle konuşmasına
öfkelendi. Konfeksiyoncu Celal e,
yanında çalıştırdığı
genç kızın, annesiyle birlikte
kurduğu komployu polis çözmüştü.
Celal in masumiyeti anlaşılmıştı ama
yuvası da dağılmıştı.
Oruçlu musun? dedi Ramis Efendi. Bilal O nasıl söz Ramis abi. Şükürler olsun, sağlığımız yerinde diye cevap verdi. Ramis Efendi,
gıybet ettiği için hem günah işlediğini hem de
orucunun sevabının bozulduğunu
bir hadisi şerifle anlattı ona. Gıybeti dinleyenin de
bu günaha ortak olduğunu söylediğinde,
Marketçi Bilal, kıpkırmızı kesilmişti. Barbut Mahmut,
Ramis Efendi nin söylediklerinden hiçbir şey
anlamamıştı. Hayatı boyunca bir kere bile alnı secdeye
gelmemiş biriydi Barbut Mahmut. Ramis Efendi nin muhatabı zaten
Marketçi Bilal di.
Onun gözlerinin içine bakarak,
Seninle yıllara dayanan alışverişim, bugünden itibaren bitmiştir
dedi ve oradan hızla uzaklaştı.
Lokantada kendisini bekleyen
çalışanlarına gıda paketlerini
dağıtırken, hayırlı Ramazanlar diledi. Müthiş bir huzur içindeydi.

* * *

Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlık ve huzur dolu
günler dileğiyle, hayırlı Ramazanlar...