Fındık fiyatından çok,TMOnun alım politikasının
çok önemli olduğunu yazmıştım...
TMO sağlıklı alım yaparsa,serbest piyasada
fiyatın yükselebileceğini ifade etmiştim...
Siyasiler de TMOnun üreticinin elindeki tüm fındığı
alacağını söylemişlerdi. Bunun için,
dış kaynaklı kredi arayışı başlamıştı...
Söylenen bu sözleri, iyi niyetli
yaklaşımlar olarak görmüştüm...
Fındık bu, boru değil elbette...
Oyun biter mi?..
TMO daha alımlara başlamadan
yağlığa ayrılan fındık, Fiskobirlik tarafından
1.4 YTLden başlayan fiyatlarla, ihale bile açılmadan
kayırılan firmalara satıldı...
Bu satış,üreticiye ihanetten başka sözle
ifade edilebilir miydi?..
Hem de üreticiyi, serbest piyasanın acımasız
çarklarının dişlilerinden korumak için kurulmuş olan Fiskobirlik tarafından...
Bu konuda ilk şikayeti yapan, ailesi de fındık üreticisi olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi
Gülerdi...
30 bin ton fındığın yağlık olarak ayrılarak
Fiskobirlike verilmesi kararının altında
onun da imzası vardı...
Fiskobirlik, Bakanlar Kurulu kararını
dinlememişti...
İlk darbeyi kendi kuruluşundan yiyen
fındık üreticisi, şimdi yeni bir oyunla karşı karşıya...
İddiaya göre, tüccarın 2.4 YTLden aldığı
ürün, üretici belgeleriyle TMOya 4 YTLden satılıyor...
Bazı tüccarlar bu sayede büyük paralar kazanıyor...
Geçen yıl da benzer şikayetler gelmişti...
Şimdi ise daha da arttığını duyuyorum...
Yazık bu devlete, yazık bu üreticiye...
Devlet, üreticinin ürününü
satamadığı halde dünyanın parasını borç alarak ödüyor.
Üretici sıkışmış, ürününü mecburen satıyor...
Alivrecilerin düşük fiyatla satışları yüzünden
gerçek ihracatçı sıkıntı çekiyor...
Kaybedenlerin listesi uzunca...
Fındığa umut bağlamış esnaf da
bu listenin içinde...
Kazananlar ise ortada...
Hükümet, üreticiyi korumayı sürdürmek istiyorsa,
bu tezgahı dağıtmak zorunda...
Yoksa üreticiyle barışması eskisi gibi
kolay olmayacak...