Binali Yıldırım.
Başbakan.
Ekonomi paketini açıkladı.
Eleştirmesi gerekenler sığdıracak yer bulamadı.
Şöyle iyiymiş!
Böyle iyiymiş!
Sahiden iyi mi?
İyi diyeceklerden şüphelenmemek.
Doğru bulmak mümkün değil.
Nasıl mümkün olabilsin ki?
O pakettekiler daha önce vardı.
Tu kaka, denildi.
Kaldırıldı.
Yanıldıkları ortaya çıktı.
Geriye dönüş yapıldı.
Bunun neresi alkışlanacak?
Bu oda başkanları.
Sözde sivil toplum kuruluşları değil mi ki; kaldırılanlara alkış tutan?
Bugün de geri getirilişe?
Bunlar ya dünyadan bihaber.
Ya da iktidara şirin görünebilmek için gelişine-gidişine alkış tutuyor.
Yazık.
Hem de çok yazık.
Koca iş çevreleri.
Esnaf ve sanatkarlar kimlerin elinde?
Bugün alkış tutanlara buradan seslenmek istiyorum:
Allah aşkına biraraya gelelim, bir tartışalım.
Gerçekleri görmeye çalışalım.
Yüreğinize su serpenin ne olduğunu bir görelim.
Ülkenin sürüklendiği felakete parmak basmaya çalışalım.
Çalışalım ve gerçekleri ortaya koyalım.
Zira temsil ettiğiniz kesim, her şeyin farkında.
Sabrediyor.
Hesabını sormaya hazır halde.
Şu bir gerçek ki; düzlüğe çıkmak AK Parti ile mümkün görünmüyor.
Bu iktidarın sözde icraatlarına alkış tutulacağına akla yatkın.
İnandırıcı bir biçimde anlatıp yol gösterilse kötü mü olur?
Ülkenin.
Üyelerinizin.
İktidarın.
Sizlerin kazanması doğrularla mümkün.
Bu doğrular ortaya konup, diretmek varken.
İktidarın yanlışlarına alkış tutmak kime kazandırır.
Size mi?
İktidara mı?
Topluma mı?
Yanılıyorsunuz.
Hem de her zaman olduğu gibi.
Kaybedeceksiniz.
Haberiniz ola.