Sezon başında şampiyonluk hedefinin konulması ve bu kapsamda yapılan transferler ile 25. haftada açık ara şampiyon olur havasının verilmesi ile taraftarımız Samsunspor'un şu anda bulunduğu yerden memnun değil.

Sen memnun musun derseniz bende memnun değilim ama geriye dönüp suçlu aramak da bizi bir yere getirmez. Başta transfer komitesi olmak üzere herkesin hatası oldu. Zaman tünelinde geriye gidemeyeceğimize göre önümüze bakmamız ve geçmişten ders almamız gerekir.

Samsunspor'un bugün ligde bulunduğu yere baktığımız zaman 4'üncü sırada ama liderin sadece 2 puan gerisinde. Geride oynanmamış 13 maç. Bunların bir tanesi hükmen galip, diğer 12 maçın ise 7 tanesi içeride oynanacak. Sıralama olarak üzerimizde yer alan 3 takımdan 2 tanesi ile sahamızda oynayacağız.

Fikstür olarak avantaj bizde. Şampiyonluğun en büyük adayı biziz. Yeter ki bu avantajımızı iyi kullanalım.

Takım iyi futbol oynuyor mu? Hayır!

Peki rakiplerimiz nasıl oynuyor? Onun içinde deplasmanda oynadığımız Sarıyer ve Sakaryaspor maçlarını gözümüzün önüne getirelim.

Sarıyer'in Samsunspor karşısında nasıl aciz kaldığını ve sahasında aldığı beraberliğe nasıl sevindiğini gördük. Sakaryaspor maçı ise yine deplasmanda hakem ve taraftar desteği ile berabere bitti.

Sezonun ikinci yarısına iyi futbol ve rahat rahat maç seyrederek maç kazanma düşüncesi ile başlamış olsak da bunun mümkün olmayacağını geride kalan 4 haftada anladık. Ayrıca her takımın her takımı yenebileceğini de. En yakın örnek olarak geçen hafta alınan Kastamonu 1966: 0- İnegölspor: 1, Uşakspor: 0 – Sakaryaspor: 0 sonuçlar gibi.
Kısacası bundan sonra oynan futbol değil alınan puana bakacağız. Layık olmadığımız bu ligden bir kurtulalım ondan sonra yapılan doğru veya yanlışları konuşuruz.

Şu anda enerjimizi bölmeyelim. Takımımıza tam destek verelim.

Kalın sağlıcakla...