Samsun sadece Milli Mücadele kenti değil aynı zamanda bir demokrasi kentidir ve demokrasi tarihinde önemli bir yere sahiptir. Serbest Fırka'nın seçim kazandığı tek ildir Samsun. Demokrat Parti'nin ilk örgütlendiği iki ilden biri İstanbul diğeri de Samsun'dur. 1960 darbesinden çok partili demokratik hayata geçişte cuntanın asker adayı karşısına çıkan ilk ve tek sivil aday Ali Fuat Başgil'dir ve Samsunludur.

1930 seçimlerine iki parti girer. Birisi Cumhuriyetin banisi(kurucusu) ve iktidarın sahibi Cumhuriyet Halk Partisi, o zamanki adıyla Cumhuriyet Halk Fırkası diğeri de Serbest Fırkadır. Serbest Fırka çok yeni kurulmuş ve seçime hazırlanamadan girmiştir. Buna rağmen otuzun üzerinde ilçede belediyeyi kazanır. Samsun da bunlardan birisidir ve Serbest Fırkanın kazandığı tek ildir.

Serbest Fırka adayı Boşnakzade Süleyman Bey, Samsun Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurucu başkanı, inanmış ve varlığını ortaya koymuş bir vatanseverdir. Seçimlerde en büyük yardımcısı ise yine bir Kuva-yı Milliyeci olan Şefik Avni Özüdoğru'dur. Müthiş bir kampanya yürütürler ve iktidar partisi adayından neredeyse sekiz kat daha fazla oy alarak seçimi kazanırlar.

Çok sürmez Serbest Fırkanın ömrü, gelişen olaylar üzerine kurucuları tarafından feshedilir. Bu olaydan kısa bir süre sonra da, bir yurt gezisine çıkmış olan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk Samsun'a gelir. Boşnakzade Süleyman Bey, yemekte yoktur, çünkü davet edilmemiştir. Atatürk'ün talimatıyla davet edilir. Gelir, ama bu sefer de yemek yemez. Çünkü evde yemiştir, toktur. İçki de almaz.

Sohbet esnasında bir ara Mustafa Kemal Atatürk 'Reis Beyefendi, partiniz kendisini feshettiğine göre siz de artık başkanlıktan istifa edersiniz' dediğinde verdiği cevap aynen şöyledir ve bir demokrasi dersidir:

'Paşam, ben Serbest Fırkayı tanımıyorum ve reisliğe de o fırkanın namzedi olarak seçildiğimi kabul etmiyorum. Bu intihap(seçim) halkın şahsıma karşı bir itimadı(güveni) şeklinde tecelli etmiştir(gerçekleşmiştir.) Mesele sırf seçimin serbest olmasından ibarettir. Eğer bu vaziyette istifa edersem halkın bu teveccüh ve itimadına karşı küfranı nimette(nimete nankörlük) bulunmuş olurum. Eğer bendenizin bu işte kalması arzu buyurulmuyorsa, hükümetin elinde kuvvet vardır, Şurayı Devlet vardır, intihabı(seçimi) fesheder. Bendeniz de o zaman halka karşı mahcup durumda kalmam.'

Bu cevap üzerine Atatürk 'Düşündüğünüz doğru, arzu ettiğiniz gibi olsun' diyecek ve birkaç gün sonra da seçim iptal edilecektir.