Tek tek sıralamaya hem gerek yok hem de yer yok. Bu kentin yakın uzak hedefleri(!) üzerine çok söz söylendi, çok demeç verildi. Bunları yazmak, beni üzüyor ama ne yazık ki bugüne kadar hemen hiçbiri gerçekleşmedi ve yine ne yazık ki bugünden sonra da gerçekleşmeleri söz konusu değil. Çünkü hedefler gerçekçi değil.

Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in 'Samsun'un 2023 yılında Türkiye'nin ilk 10 ili arasına gireceği' müjdesini vermesinden bugüne yıllar geçti. Samsun hiçbir alanda bir adım öne gitmedi ama o gönül okşayıcı söylem de hiç terk edilmedi, hala siyasetçilerin dilinde. O söylemden önce 2002'de iller arası sosyo ekonomik kalkınmışlıkta 32'nci sırada olan Samsun, o söylemden sonra 2012'de 33'üncülüğe geriledi. Şu sıralar nerelerde belli değil.

Siyasetçilerin Samsun'a koyduğu 2015 ihracat hedefi 1 milyar dolardır. Gerçekleşen rakam ise 421 milyon 618 bin dolar. Son beş yılın ortalaması da bu civarlarda. Yani hedefin yüzde 60 gerisinde. Siyasetçilerin ve kimi yöneticilerin belirlediği 1919 hedefimiz 3, 2023 hedefimiz ise tamı tamına 6 milyar dolar. Birileri ya hesap bilmiyor ya da toplumun hesap bilmediğini sanıyor' diyeceğim ama hem onlar hesap biliyor, Allah'a şükürler olsun hem de toplum. Sorun hesap bilip bilmemek de değil topluma karşı sorumluluk duygusunda olsa gerek.

Geçenlerde Canik'te yapılan 'kent ve ekonomi çalıştayında' Canik Belediye Başkanı Osman Genç de bu konu üzerinde durdu ve bir başka yaraya, organize sanayi bölgesinin yer sorununa parmak bastı. Büyüyemeyen bir sanayi bölgesi, dolayısıyla yeni yatırım yapamayan ve üretemeyen bir kent. Bu kentin ihracat patlaması yapması mümkün mü?

Geçmişte bu kentin "karşı kıyının halkı için bir cazibe merkezi' olacağı da çok söylendi. Paralar harcanarak gemi ve uçak seferleri kondu. Kiralık gemi bir kere geldi bu limana. Uçak ise galiba bir geldi bir gitti ve sonunda bir daha gelmedi. İnsanlar uçmadı ama İl Özel İdaresi, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsa'sının kısacası bu kentin 100 bin doları uçtu gitti.

Bu kenti yönetenler gerçekçi olmak zorunda. Siyasetçiler ve yöneticiler akşam hayal kurup sabah ilan etmekten ya da sabah sohbetinde söylediklerini öğleden sonra proje diye basına servis etmekten vazgeçmeli. Samsun basını da servise konan her söylemi haber diye halka aktarmaktan.

2023'te ne altı milyar dolar ihracat yapmamız, ne hızlı trene binip iki saatte Ankara'ya gitmemiz ne de Türkiye'nin onuncu kenti olmamız söz konusu. Bu devletin yakın vade yatırım programlarında ve hedefinde Samsun-Ankara Hızlı Tren hattı yok. O hat için devletin öngördüğü takvim 2035'tir. Bunu hiçbir güç 2023'e çekemez. Hal böyleyken bu halkın enerjisini olmayacak duaya amin deiyerek tükettirmek doğru olmaz.

Ya imkanlarımızı hayallerimizi gerçekleştirecek seviyeye çıkartacağız ya da hedefimizi imkanlarımızın sınırına çekeceğiz. Başka yolu yok.