Siyasetin gergin, zaman zaman da şirretleşen ve kirlenen dünyasından şarkıların sevgi ve huzur dolu dünyasına kaçarım zaman zaman. İstanbul’da seksenli yıllarda sığındığım huzur limanı Nevzat Atlığ yönetimindeki Türk Sanat Musikisi Korosu’nun pazar konserlerini icra ettiği AKM’nin küçük salonuydu. Bir büyük şefin yönetiminde her biri ayrı bir değer olan sanatçılarını dinler ve geride kalan günlerin tüm yorgunluklarını, gerginliklerini üzerimden atardım.

Geçen hafta aynı şansı önce Ömer Umutlu Hocanın yönetimindeki Samsun Sanatçılar Derneği Korusu’nun Şef Ömer Umutlu Hocanın yönetimindeki konserinde ardında da Sevgili Sedat Demirci’nin artık gelenekselleşmiş Türk Sanat Musikisi meşk akşamında yakaladım.

Samsun Sanatçılar Derneği’nin bu topraklarda yetişmiş ve hepsi de birbirinden değerli sanatçılarının sunduğu konserin sürprizi ve son zamanların moda deyimiyle “çileği” yine bu coğrafyadan Çiğdem Yarkın’dır. Allah vergisi muhteşem bir ses ve o sesi daha da güzelleştiren müthiş bir zarafet!

O akşam ilk defa dinlemekten ne kadar mutlu olduysam, daha önce dinlememiş olmama da o kadar hayıflandım. Tüm şarkıları ayrı bir güzellikte icra etti ama okurken hem kendisinin ağladığı hem de salonu ağlattığı o Kerkük uzun havası “Baba bugün dağlar yeşil boyandı”yı bir başka okudu. Yaşlandıkça daha bir sulu gözlü oldum, uzun havalar beni hep hüzünlendiriyor, burnumun direğini sızlatıyor ama bu uzun hava, beni başkalarında olmadığı kadar ağlattı. Okuyuşun güzelliğinden mi türkünün duygu yüklü oluşundan mı yoksa Kerkük’ün her geçen gün biraz yaban ellere teslim oluşundan mı bilemiyorum.

Hüzünle huzuru birarada yaşadığım ya da bir başka ifadeyle hüzünde sanatın huzurunu yakaladığımdan üç gün sonra da Burhan Bayburt’un yeni mekanında Sedat Demirci’nin Türk Sanat Musikisi meşk akşamına katıldım. Sedat Demirci’nin davetlerinde sadece Türk Sanat Musikisi nin en güzel parçaları meşk edilmiyor aynı zamanda sanat etrafında şekillenen dostluklar da inşa ediliyor.

Sevgili Sedat Demirci, hem değme sanatçılara taş çıkartacak bir sese hem de benim diyenleri kıskandıracak bir repertuvara sahip. En ağır ve en iddialı şarkıları hiç zorlanmadan okuyor. Bu tespit, benim değil o gecenin konuklarından Samsun musiki camiasının duayenlerinde Cavit Ersoy Hocanın tespiti.

İki haz dolu huzur dolu gecenin haftasını kısmet olursa bu akşam ADD’nin Cahit Çangal konseriyle noktalayacağım.

Samsun’un musikideki yeri, hepimizin gururu olması gereken bir yerdir. İyi ki bu sanatçılar ve sanat dostları var ve iyi ki biz onların çağında bu kentte yaşıyoruz.