Toplumda aklı yatan herkes, bu hareketin gelecekte ülkenin başına bela olacağını söylüyor, sonuçlarının iktidarda olanları, onlarla ittifak halinde bulunanları da etkileyeceği vurgulanıyordu.

'Hayır,onlar hizmet hareketi,alnı secde görmüş insanlar,kimseye zararları olmaz!...'denilerek 'ne istedilerse' verildi onlara.O kadar aç gözlü idiler ki iktidarı paylaşmak yetmedi,tamamını istediler dökülecek kanlar pahasına…

Başarılı olsalardı,bugün onları yargılayanları yargılayacaklar,belki de yargısız infaz edeceklerdi.Bunu anlamak mümkün.Çünkü onlar terör örgütüdür,her türlü şiddeti yaparlar.Fakat devlet hukuk kurallarına uyarak bu belayı defedebilmelidir.

FETÖ,tasfiye edilebilir.Suçlu örgüt üyeleri yargılanıp kamunun dışına çıkarılabilir;ancak, benzerlerinin türeyip toplumun başına yeniden bela olmaması için bütün din tacirleri bertaraf edilmelidir. Devlet dışında hiçbir cemaat,vakıf,dernek,tarikat, eğitim –öğretim hizmeti verememeli; din adına ticaret yapılmamalı,bağış toplanmamalı;yoksul halkın çocukları bu meczuplara teslim edilmemelidir.

Kamuda yapılan görevlendirmeler, 'eşinin başörtüsüne,namaz kılıp kılmadığına,nereden mezun olduğuna,hangi gazeteyi okuduğuna,içki içip içmediğine…'gibi öznel ölçütlere bakılarak değil; 'yeteneklerine,insan ve ülke sevgisine,dürüstlüğüne…'bakılarak liyakata göre yapılmalıdır.Örneğin Batıda seçilmiş valiler var.Bizde de kamuda belli kriterleri taşımak koşuluyla yöneticiler belli dönemler için seçimle göreve gelebilir. Böylece ' onun bunun adamı ' olmak yerine milletin işini yapan yöneticilere kavuşabiliriz.

Taassuba dayalı zihniyetlerin tamamının çalışmaları sonlandırılmalı; din eğitimi de dahil bütün eğitim kurumları devletin yönetiminde yürütülmelidir.Yoksa,döner döner aynı yere geliriz:Bu kez demokrasiye kasteden FETÖ olmaz da başka bir TÖ olur.

Öte yandan terörün,kargaşanın,şiddetin,her türlü antidemokratik yapılanmamın panzehri şiddet değil;hukuk ve demokrasidir, unutmayalım…