Bu nasıl bir anlayış,
bu nasıl bir yaklaşım,
bu nasıl bir
sosyal körlük ve
kindarlık;
anlamak mümkün değil!..
Toplumun
böylesine
bir "akıl tutulması"
yaşaması
karşısında
endişeleniyorum...
ABD'nin, Türk vatandaşlarına uyguladığı vizeyi
askıya alma kararından
sonra,
sosyal medyadaki
paylaşımlara
bakıyorum da
milli bir meselenin
siyasi husumete
dönüştürülmesi
çabalarına
akıl sır erdiremiyorum...
Kimi gelinen süreçle ilgili olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı
kimi de icraatın içinde olmamasına rağmen Kılıçdaroğlu'nu
suçluyor...
Burada yazılanları
tekrarlayarak,
bu yanlışlıkları yapanların
değirmenine
su taşımak istemiyorum...
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ı;
hoşa gitmeyen
uygulamaları
nedeniyle
hakaret etmeden eleştirmek
mümkündür...
İktidardadır ve elbette
eleştirilecektir...
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun
muhalefet etme biçiminden de
rahatsız olanlar vardır...
Ona da eleştiri sınırları içinde
her şeyi söylemek
mümkündür...
Bunlar normal karşılanmalıdır...
Ancak, "normal" olmayan
zamanlarda,
ortaya çıkan bir milli meselede,
iktidarı ve muhalefeti yan yana getirecek
ortak eylem ve söylemlerde bulunmak
varken, aksi davranışların içinde yer almak;
Türkiye'yi parçalayarak
bu ülkenin zenginliklerini
sömürmek için asırlık planları olan
emperyalistlerin
ekmeğine yağ sürmektir...
Solcular,
milliyetçiler,
insan emeğinin sömürülmesini
bir "kul hakkı" olarak
gören Kur'an-ı Kerim'i
rehber edinen
muhafazakarlar ve
hangi isimle
anılırsa anılsın,
insanın insanca yaşaması
için mücadele eden
akımların,
böyle durumlarda
emperyalizme
karşı ortak
noktada
buluşması
gerekmez mi?..
Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, Arabı,
Boşnağı, Gürcüsü ve Abazası
80 milyon insanı
ekonomik ve sosyal
cendere
içinde kuşatmaya
çalışanlara
karşı
birlikte olamazsak;
Allah korusun ama yeniden bir "İstiklal Marşı"
yazma noktasına gelir miyiz
bilemem!..
Düşman eskisi gibi
tankla, tüfekle gelmiyor artık!..
Toplumlar, psikolojik
algı operasyonlarıyla
birbirine kırdırılıyor...
Kimi yerde din,
kimi yerde
etnik köken
üzerinden
iç savaşlar çıkarılıyor...
Hem de savaş yapmaktan
çok daha az maliyetlerle...
Tıpkı; Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Somali'de, Libya'da, Yemen'de
ve birçok Müslüman ülkede olduğu gibi...
Milli şuurda Atatürk, manevi şuurda ise
tüm insanlığa yol gösteren
Hz. Muhammed Peygamber Efendimiz
gibi önümüzü aydınlatan rehberlerimiz var...
Eğer buna rağmen
sinsi oyunu göremezsek,
hepimize yazık olur!..
Oyuna gelmek
yok; şimdi birlik olma zamanıdır!..