Ne bir söz söyleyecek ne bir yazı yazacak durumdayız.
Samsunspor, kelimenin tam anlamıyla sözün bittiği yerde. Tam 9 haftadır kazanamayan bir takım var. Lige ilk iki hedefiyle başlayan takım ne hallerde. Akıl alacak gibi değil. Ne yapsanız olmuyor.
Bu maç kötü gidişin sonu olabilir mi, yeni hocayla yeni bir döneme başlanabilir mi düşünceleri boşa çıktı.
Talihsizlik mi denir kısmetsizlik mi bilinmez. İstekli,baskılı başladığımız Karşıyaka maçında iyi oynadığımız anlarda penaltı golüyle mağlup duruma düştük. 40'ta penaltı kazandık, kaçırdık.
İkinci yarının tamamında oyunu forse ettik. Sayısız gol pozisyonuna girdik. Akıl almaz goller kaçırdık. Beraberlik golünden sonra sağlı sollu tüm hatlarımızla yüklendik. Ama galibiyet golünü bir türlü bulamadık.
Bu kadar baskılı bir ikinci yarı, bu sezon hiç izlememiştik.İkinci yarıdaki bu oyunun hakkı değildi. Bu ikinci yarıya yazık oldu. Ceza sahası içinde son vuruşlarda büyük sıkıntımız var. Bu durum, haftalardır kazanamamanın bir sıkıntısı ve yarattığı baskı olsa gerek.
Sonuçta Samsunspor'u bu haftadan itibaren daha sıkıntılı günler bekliyor. Baskı, stres bir kat daha arttı. Şimdi önümüzde iki deplasman maçı var. Bu maçlardan asgari 4 puan çıkaramazsak; hala var olan umut kırıntıları da kaybolmuş olur.
Play off potasıyla 7 olan puan farkı, 9 puana çıkmış oldu bu sonuçla. Ligin dibindeki Karşıyaka bile daha da umutlandı. Bu sonuç ibremizi aşağı yöne çevirdi. O yüzden play off umutları kırıntı halini aldı.
Bu durumdan çıkış mümkün mü?
En azından imkansız değil. Bu çıkışın şifreleri ise oyuncularda. Karşıyaka maçının ikinci yarısındaki performansı gösterirlerse, imkansız değil.