Kim ne derse desin, kim seçimde oyunu nasıl kullanmış olursa olsun, bugün terörist cenazelerine katılan HDP milletvekillerinin durdukları yer, duracakları yer başından belliydi. Usulen içtikleri milletvekili andına bile bağlı kalmayacakları herkes tarafından biliniyordu.Bu gün dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen o milletvekilleri, açıkça durdukları ve duracakları yeri önceden ilan etti. Maalesef bunlar hep görmezden gelindi.O milletvekillerine yasalar tam bir koruma kalkanı oldu. Bu durumu milletvekilliği ile bağdaştırmak akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Çünkü atacakları her adım başından ayan beyan ortada idi. Terörist cenazelerinde boy göstererek verdikleri mesaj ise hem devlete hem millete hem de bölünmez bütünlüğümüze bir kafa tutmanın ilanıydı.

Hepimiz gördük, hepimiz duyduk hiçbir şey montaj ya da kurgu değildi. Bu yüzden diklendikçe diklendiler, her gün şehitlerimizin kemiklerini sızlattılar. Asker ve polisimizi şehit eden çatışmada ölü ele geçen teröristleri şehit ilan ettiler. Bu gidişatın seyri başından belliydi. Halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili düşünün, o milletvekili seçildiğini öğrenir öğrenmez ilk ziyaretini çatışmada ölü ele geçirilen bir terörist mezarına yapıyor. O ziyaret gizli kapaklı yapılmıyor.

O ziyareti birlikte hatırlayalım: 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP'den Hakkari milletvekili seçilen Abdullah Zeydan'ın 8 Haziran'da güne Yüksekova İlçesi'nde bulunan PKK'lıların mezarlıklarını ziyaret ederek başlaması ve oradan mesaj vermesi, dikkatimizden kaçmadı. O mesaj hem içimizi acıttı hem de canımızı yaktı. İster istemez 'vah şehidim vah' dedim. Ömer Oğuz imzası ile Yüksekova Haber sitesinde yayımlanan fotoğraflı haberin gizlisi saklısı yoktu. Açık ve net kelimelerle o ziyaret anlatılmıştı. Hakkari milletvekili seçilen Abdullah Zeydan çok net bir mesaj vermişti. İşte içinden PKK'lı terörist geçen o mesaj:

'Her zaman şunu açıkça belirtiyoruz ki şehitlerimiz bizim onurumuzdur. Şuna açıkça söz veriyoruz ki kanımızın son damlasına kadar şehitlerimizin izinde yürüyeceğiz. Şehitlerimizin hayalini yerine getirene kadar onların yolundan ayrılmayacağız. Her zaman onların yolunda yürüyeceğiz. Onları her zaman hatırlayıp, hatırlatacağız. Onlara minnet borcumuzu unutmayacağız. Dünkü seçim zaferimiz, tüm halkımız için hayırlı olsun. Bu zafer önder Apo'nun ve şehitlerimizin zaferidir. Şehit na mırın'

Açıklamanın ve mesajın kısa özeti bu.1 Kasım seçimlerinde yeniden HDP Hakkari Milletvekili seçilen Abdullah Zeydan,Birgün gazetesinden Zeynep Yüncüler imzası ile yayımlanan haberde, 35 masum insanın ölümüne neden olan TAK'ın Ankara Kızılay'daki bombalı saldırısına ilişkin ' Biz HDP şemsiyesi altında açıklamamızı yaptık, tabii ki üzüldük, üzgünüz, bu saldırı kabul edilemez. Biz başından beri dediğimiz gibi hiçbir zaman ölümden yana olmadık. Bu katliam bir tehdide çevrildi, yanlış bir algı. Başından beri AKP'ye de PKK'ye de elinizi tetikten çekin, şiddeti bırakın çağrısı yaptık. Ne PKK bizim emrimizde ne de biz PKK'nin emrindeyiz. Biz barışçı çözüm yolunu seçtik, başından beri. Müzakere sürecini tüm halk için istedik. Şimdi batıya da sıçradı. Aynı ateş de yanacağımızı söyledik'

Uyarana ve uyarıya bakın o HDP'li bir milletvekili 8 Haziran 2015'te PKK 'lı teröristlerin mezarlarını ziyaret eden oradan açıklama yapan kendisi değilmiş gibi ,'Ne PKK bizim emrimizde ne de biz PKK'nin emrindeyiz.'Diyorlar ama bir şeyi açık ve net yapmıyorlar, hiçbir şekilde PKK'yı kınamıyorlar.PKK'ya devlet silah bırakmaz siz silahı bırakın demiyorlar... Yaptıkları tek şey terörist cenazelerine katılmak oradan açıklama yaparak meydan okumak.Üzüldük diyorlar üzüntülerini de PKK bombacılarının cenazesine katılarak gösteriyorlar.HDP milletvekilleri Türkiye milletvekili olamadıkları için durdukları yeri terk etmiyorlar.