Çocukluğum trenlerde ve istasyonlarda geçti diyebilirim. Babam Toprak Mahsulleri Ofisi'nde muhasebe memuruydu. Ofis ve istasyon birbirinden ayrılmaz iki mekan benim hayatımda. Ve trenler… Yolları inleye puflaya kat eden, bazen yokuşlarda geri kaydı kayacak korkuları uyandıran ve hep geciken ama mutlaka gelen kara trenler…

İki türkü var hafızamda, biri çocukluk yıllarımdan kalma 'Kara tren gelmez mi ola/ Düdüğünü çalmaz mı ola/ Gurbet ele yar gönderdim/ Mektubunu yazmaz mı ola…' diyen Malatya türküsü. En güzel de Muzaffer Akgün söylerdi ya da ben en çok onun söylemesini severdim.

'Kara tren gecikir belki hiç gelmez/ Dağlarda salınır da derdimi bilmez/ Dumanın savurur halimi görmez/ Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez' dizelerinin de içinde yer aldığı öteki kara tren türküsü popüler olmaya başladığında, ben gençliği geride bırakıp orta yaşlılığa adım atıyordum ve artık trene binmiyordum. Sadece ben değil Türkiye binmiyordu o zamanlarda. Devir otomobil devriydi. Türküsü de vardı: 'Otomobil uçar gider/ Ömrüm gibi geçer gider/ Ben talihin peşindeyim/ Talih benden kaçar gider…'

Şimdilerde yeni bir heyecan ya da doğruyu arayış ve buluş heyecanı var ülkemde. Herkes tıpkı Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi yeniden demiryolu sevdasına kapılmış vaziyette. Hem de öyle yokuşlarda inleyen, tıslayan, ha tıkandı ha tıkanacak sanılan kara tren değil, hızlı hatta yüksek hızlı tren sevdası. Hızlı tren de gecikiyor, bir türlü zamanında gelmiyor, gelemiyor. Gelememesi trenden değil ülkenin şartlarından kaynaklanıyor. İhtiyaçlarımız çok kaynaklarımız kıt. Trenin gecikmesi de ondan.

Samsun-Çorum-Ankara Hızlı Treni de gecikecek ne yazık ki. Bakmayın siz kimi siyasetçilerin ve kimi genel ve yerel yöneticilerin 'geldi geliyor' müjdelerine. Bakacaksanız, devletin 2016 yılı yatırım programına, 2016-2018 yatırım programı hazırlama rehberine ve TBMM zabıtlarına bakın. Acı gerçeği orada göreceksiniz. Ortada öyle akşamdan sabaha gelecek bir trenden iz yok.

Aslında 'adı bile yok' desem yeridir. Sadece bir yerde ve bir satırda geçiyor bizimkilerin müjde yarışına girdiği Ankara-Çorum-Samsun hızlı treni. O da 'Muhtelif Etüt Proje Mühendislik Hizmetleri' başlığı altında. O satırda 'Projenin karakteristik özelliği' de Etüt-Proje, Fizibilite Etüt-ÇED' kelimeleriyle ifade ediliyor. Başlama tarihi 2015, bitiş tarihi 2017, toplam ödenek 23 milyon 720 bin, bu yılın ödeneği ise 6 milyon. Hepsi bu. Eğer bu kadarı yetiyorsa size, hızlı tren Samsun'a hayırlı olsun!

Samsun-Çorum-Ankara hızlı treni gelecek ama gecikecek. Kimi siyasetçi ve yöneticilerimizin dedikleri gibi öyle 2019 ya da 2023'te değil muhtemelen 2035'te kavuşacağız çağın toplu taşıma aracına ve ancak o zaman çıkaracağız konforlu bir yolculuğun keyfini. O zamana kadar da kim gele kim gide, kim öle kim kala…