n

n
n 10 Aralık, İnsan Hakları günüydü.
n
n Bu günün önemi hafta boyu yapılacak etkinlikler ile sürecek.
n
n İnsan hakları konuşulacak.
n
n Nutuklar atılacak, konferanslar paneller seminerler gırla gidecek.
n
n Sözde insan hakları savunucuları , ekranların baş köşesine kurulup, Türkiye’de bu konuda ne çok mesafe alındığından dem vurarak; iktidara ve iktidarın müttefiklerine methiyeler düzecek.
n
n İnsan haklarından, “ileri demokrasi”den bahsedip, bir şekilde ezberlerine giren “yaratılanı severiz, yaradandan ötürü “ deyip, ne kadar sevgi dolu olduklarına herkesi inandırmaya çalışacaklar.
n
n Gerçek böyle mi
n
n Bu memleketin hali gösterildiği gibi mi?
n
n Değil elbette.
n
n Bu ülke, insan hakları konusunda sınıfta çakmıştır.
n
n Bunu anlamak için, şu rakamlara bakmak yeter.
n
n Yeter de artar.
n
n Türkiye’de düşünce suçlarına verilmiş olan hapis cezalarının toplamı, şu an itibariyle 908 yıldır.
n
n Tutuklu gazeteci sayısı 105.
n
n Parasız eğitim istedikleri ve pankart açtıkları için hapse atılan öğrenci sayısı 200 den fazla.
n
n Alın size bir gerçek daha.
n
n Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere yatacak yer bulunamıyor.
n
n Bir başka gerçek ise AHİM’i en çok yoran ülkenin Türkiye olmasıdır.
n
n Kadınlar açısından insan haklarından bahsetmeye hiç hakkımız yok.
n
n Kadınlara yapılanlara bakarsanız, Ortaçağı yaşayan bir ülke görürsünüz.
n
n 2012 yılında öldürülen kadın sayısı 148.
n
n Yaralanan 209.
n
n Kayıtlara geçtiği kadarıyla; 129 kadın tecavüze uğramış, 124 kadına ise cinsel tacizde bulunulmuş.
n
n Yazılmayanlar, bilinmeyenler… Saçma sapan değer yargılarının baskısıyla sesini çıkaramayan binlerin olduğu da herkesçe bilinen bir gerçek.
n
n Kadın erkek eşitliğinde 135 ülke arasında 122. sırada
n
n Bu ülkede emek mi?
n
n Emekçinin hakları mı?
n
n Emek tutsak. Emekçi güvencesiz.
n
n Sendika yok.
n
n İş güvenliği evlere şenlik.
n
n 2012 yılında iş kazalarında ölen emekçi sayısı, 895,
n
n Yaralananların sayısı bilinmiyor.
n
n Kot taşlama işçilerinin görüntüleri insanlık dışı.
n
n Ve biz “İleri demokrasi” masallarıyla yarınlara taşınıyoruz.
n
n Nasıl?
n
n Bütün bu gerçeklere rağmen, İnsan Hakları ndan bahsedebiliyoruz biz.
n
n Ve biz Samsun’da bir bay “öğretmen?”in kadın katılımcının hiç olmadığı erkek katılımcılarla dolu bir konferansta, gençliği aşağılayan, hor gören, iftira atan, aklı, bilimi küçümseyen, duyguların öne çıkarılmasının gerekliliğini anlatan söylemlerini basından okuyarak, İnsan Hakları Günü nün önemini anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz. İnsan olmanın özelliklerini beyinde değil, kalpte gören anlayışların eğitim, demokrasi ve insan haklarına yönelik saldırılarının tamtamlarını çok yakından duyuyoruz.
n
n İnsana inat… İnsanlığa inat...İnsan haklarına inat!!!
n