Uzaklaşan geçmişin kısır hesaplaşmasından yaklaşan geleceğin planlamasına geçemiyoruz bir türlü. Yaklaşan gelecek baş döndürücü bir hızla ve akıl almaz yeniliklerle geliyor. Kaçıranın bir daha asla yakalayamayacağı bir hız ve bırakın geçmeyi bir daha elde edemeyeceği müthiş yenilikler. Elde edenlere yenilmezlik elden kaçıranlara ise felaketler hazırlayan bir gelecek söz konusu olan.

“Olanaksızın Fiziği” ve “Geleceğin Fiziği” gibi çok satan kitapların yazarı ve pek çok bilim programının yapımcısı Mıchıo Kaku “Zihnin Geleceği” kitabında yaklaşan geleceğin şaşırtıcı işaretlerini büyük bir vukufla ve yalın bir dille anlatıyor. “Belki de günün birinde bazı bilim insanlarının tahminine göre, zihnimiz bedensel kısıtlamalardan kurtularak yıldızlar arasında gezinebilecek” diyor. Zihnin bedensel kısıtlamalardan kurtularak yıldızlar arasında gezinmesi onlarla bizler arasındaki uçurumun büyüklüğünü anlatıyor. Onlar bilime odaklanmış olanlar; bizler kafasının kapılarını bilime sımsıkı kapamışlar!

Hayaller sınır tanımıyor ve birer birer gerçekleşiyor. Henüz gerçekleşmeyenler de gerçekleşecek. Sorun nasıl gerçekleşeceğinde değil ne zaman gerçekleşeceğinde. Adamlar “uzaktan kontrol edilebilen diplomatlar ve büyükelçilerden” sıradan bir olaymış gibi bahsediyor. Mıchıo Kaku’ya göre, “Bir gün bütün yakın çarpışmalar, ileri teknoloji ürünü silahlarla donatılmış, vekil robotlar arasında olacak. Asıl savaşçılar, kilometrelerce uzakta güvendeyken, sivillere verdikleri zararı umursamadan, son teknoloji silahlarıyla yaylım ateşi açacak. Vekil robotlarla yapılan savaşlar askerlerin hayatını korurken, korkunç can ve mal kayıplarına neden olacak.” Sahip olanlara zafer, sahip olamayanlara felaket getirecek yakın gelecek! Gelmese daha mı iyi bizler ve bizim gibi çağın biliminin dışına düşmüşler için.

Mıchıo Kaku’nun bu satırlarını okuyunca aklıma Halil İnalcık Hocanın Osmanlı’nın yenilişini açıklarken kurduğu “Osmanlının silahları Batının silahlarına yenilmişti; işte bütün mesele bu” mealindeki cümlesi geldi. Silahlarımız ne yazık hala onların silahlarının çok gerisinde ve korkarım ki bilime olan bu ilgisizliğimiz sürdükçe daha da gerilere düşecek.

Mıchıo Kuku, zihnin geleceğini anlatırken “Zihnin içinden insanlığın en yüce başarılarını ve düşüncelerini çıkarabilirsiniz. Ancak aynı zamanda bilinçaltındaki canavarları da orada bulabilirsiniz” diyor. Biz ötekilerin oradan bizim için neyi çıkaracağını merak bile etmiyoruz.

Mıchıo Kuku’nun aktardığına göre Eski Mısırlılar “beynin gereksiz bir organ olduğuna inanmışlar ve firavunlarını mumyalarken beyni atmışlar.” Biz beynimizi daha yaşarken gereksiz görüp ya kaldırıp çöpe atmışız ya da adının önüne çeşitli sıfatlar yerleştirilen birilerine rehin vermişiz. Kendi kaderini tayin gayreti göstermeyenlere düşen şey, o kaderin hazin sonuna ağlamaktır.