28 Aralık 2015 günü Vatan Gazetesi'nin baş sayfasında çok önemli bir haber vardı:

'Erdoğan Birlik Vakfı'nda konuştu: '13 yılda tarihi dönüşüme şahit olduk. Ancak eğitim ve kültürde ilerleyemedik.' dedi.'

Sayın Cumhurbaşkanı yıllardır eğitim ve kültür hakkında ilginç çıkışlar yapıyor. Onun bu doğru sözleri, birçok yazıma da konu oldu. Yıllar önce 'Biz Batı ile rekabet yapamazsak vagon oluruz, demişti. 'Okul varsa dershane niye var, dershane varsa okul niye var?' demişti.'

Bu iki sözle ilgili de yazmış, televizyon programlarında açıklamalar yapmıştım. Şimdi yine yazma ihtiyacı hissettim.

Konuyla ilgili doğru raporları alıyor devletimizin en yüksek makamı. Alıyor da niye sonuç yok? Araştırma, inceleme ve düşünme gerektiren ciddî bir sorun bu.

Eğitim ve kültür sistemimizi ilerletecekler kimler? Bu konuyla ilgili icra makamları değil mi? Sayın Cumhurbaşkanı bu uyarıyı Türk halkına mı yapıyor yani? Elbette ki hayır. O her zamanki gibi halka hesap veriyor. Bu halk onun açıklamalarını her zaman inandırıcı bulduğu için kurucusu olduğu partiye yıllardır oy verdi. Halka verdiği hesap doğru ve samimi… Ancak uyarısı eğitim, kültür, sanat alanlarında ilerleme için görev yapması gerekenlere olsa gerek.

13 Şubat 2011'de Samsun Haber Gazetesi'nde deney, gözlem ve araştırmalarımı uzun uzun anlatmıştım. Bu İŞ İÇİNDE EĞİTİM, KÜLTÜR, SANAT PROJESİ'ni birçok dava arkadaşım biliyor. Etkisine ve dinamizmine inandığımız Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Çağatay Kılıç, Sayın Mehmet Ali Şahin ve ilgili bakanlıklara da bu konuyu ilettik. Lütfederlerse ilgilerini bu davaya inanmış binlerce arkadaşımla bekliyoruz. Projemizin temel felsefesini buradan tekraren arz ediyorum:

Eğitim sistemimizin esas sorunu müfredattır. Müfredatı deney, gözlem ve araştırmalara dayalı yapamıyor ve sürekli değiştiriyoruz. Gereksiz ders kitapları rantçılığına bir türlü son veremiyoruz. Bilgiyi aktarmaya değil, kullandırmaya dayanan bir müfredat yapmayı başaramazsak okullar fonksiyonunu yerine getiremez; dünya eğitim liginde son sıralardan kurtulamayız.

Kültürümüzü de bizim olan değerleri öne çıkararak geliştirebiliriz. İnsan nefsini öne çıkaran, şiddetle yoğrulmuş karmakarışık ilişkileri edebiyat, sinema, tiyatro ve diğer bütün sanat eserlerinde öne çıkarmayı önleyecek bir teşvik sistemi lazım. Tarihimizde, edebiyatımızda ve sanatımızda bütün dünyaya örnek insanî değerleri gerektiği kadar işlemedik, işlemiyoruz. Artık buna bir kültür-sanat yasasıyla dur demeliyiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın serzenişi içimi yaktı, eğitim kültür alanlarında da dönüşüm şart!