Derler ki, bugün Alaçam'ın sahile bakan

Mesire yeri olarak da kullanılan

Ormanlık alan çevresinde

Vaktiyle tarlalar varmış.

Alaçamlılar çift sürer

Tarla tapan edermiş buralarda.

Zaman yokluk zamanıdır

Tarlada koşacak hayvan

Her evde de olmazmış.

Birçoğu tarlasını koşsa da

Tarlasını koşamayan çiftçiler olurmuş.

Günlerden bir gün

Tarlayı sürecek hayvanı olmayanlar

Şaşkınlıktan kalakalmışlar

Süremedikleri tarlalar

Kendiliğinden sürülür olmuş.

Mucize gibi sürülmemiş tarlalar

Kendiliğinden sürülmüştür.

Böyle devam edip giderken

Merak ederler elbette

İçlerinden biri geceden çıkar çamın tepesine

Gözetlemeye başlar

Olup biteni anlamak ister

Pürdikkat gariban birine ait

Sürülmemiş tarlayı seyreder.

Çok geçmez bir bakar ki

İhtiyarca bir zat

Koşuma hazır iki geyikler görünür.

Başlar o garibin tarlasını sürmeye.

Meraklı çamda rahat durmaz

Ses çıkarır ve o geyik koşan zata

Kendini fark ettirir.

Efsane bu ya

Meraklıyı gören zat

Geyikleriyle beraber anında

Görünmez olur.

Efsane bu ya sır çözülmüş

Görülmememsi gereken görülmüştür

Artık bir daha görülemez.

O günden beri

Alaçamlılar buraya Geyik Koşan derler.

Ve bir de Türkiye'de

Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nden sonra

Yüzlerce yıl sürdürdükleri

Türkiye'nin 2. Büyük Katılımlı

Yağlı Güreşleri kazandırılır Geyik Koşan'a.

Her yıl mayısın 6'sında.

Geyik Koşan mesire alanında

Etrafı çevrili çayırda

Nice meşhur başpehlivanlar

Koç yiğitler güreşe tutuşurlar.

Geyik Koşan'daki kültür

Bu topraklara tohum olmuş

Hakiki yerli kültürdür.

Umarım bu yıl da coşkuyla

Daha geniş katılımla gerçekleşir.

Görünen o ki Samsun

Geyik Koşan Güreşleri'nin

Ne kadar eskiye dayandığının

Ne kadar yerli olduğunun

Yeterince farkında değil.

Farkında olsa

Sponsorluk için çabası olmaz mı?

Güzel günlere uyanın

Sağlıcakla kalın efendim.