FETÖ/PDY operasyonunda

tutuklanan
Av. Cem Şenocak'ın
kimine göre banka
hesaplarında,
kimine göre de evinin bodrum
katında 800 milyon lira
bulunduğu iddiaları,
Türkiye'nin
gündemine oturdu...
Av. Cem Şenocak,
"FETÖ'nün 5 kasasından
biri" olarak
gösterildi...
Söylerken çok kolay da
800 milyon lira
az para değil...
Bu para, Cumhurbaşkanlığı'nın
434 milyon lira olan bütçesinin
iki katı...
Neredeyse, TBMM'nin 820 milyon lira
olan bütçesi kadar...
Anayasa Mahkemesi'nin 54 milyon,
Yargıtay'ın 215 milyon,
Danıştay'ın 139 milyon,
Sayıştay'ın 225 milyon lira, HSYK'nın ise bu yılki tavan bütçesi
55 milyon lira...
Av. Cem Şenocak'a
ait olduğu iddia edilen
bu para, yatırımcı olmayan birçok bakanlık bütçesini de
3'e,5'e katlıyor...
Yani demem o ki,
bu para çok büyük...
800 milyon liranın
banka hesaplarında
bulunması, 7 bin lira üzerindeki
havaleleri sorgulayan
BDDK ve büyük para hareketlerini
izleyen MASAK'ın
uyuduğunu söylemektir aslında...
Bu mümkün mü?..
Avukatlık yapan ve ticaret hukukunu da iyi bilen
Cem Şenocak, Türkiye'nin en büyük holdinglerinde dahi olmayan
bu kadar büyük nakit paranın dikkat çekici boyutta olduğunu ve bunun
hesabının
sorulacağını
bilmiyor muydu?..
İnandırıcı değil!..
Şimdi, "800 milyon lira müstakil evinin bodrum katında
bulundu" diyenlere
soralım...
Evde arama yapan polisler, böyle büyük bir miktarda
parayı bulsaydı;
basını çağırıp,
görüntü aldırmaz mıydı?..Medya da bu görüntülerle "FETÖ'nün ayaklı bankası avukatın evinden 800 milyon lira çıktı" diye manşetler atmaz mıydı?..
Av. Cem Şenocak ya da
herhangi biri...
Varsa suçu, cezasını çekecek!..
O başka...
Başta Zaman Gazetesi olmak üzere
FETÖ medyasının
manşetlerini hatırlar mısınız?..
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk,
Poyrazköy, Devrimci Karargah ve Oda TV davalarının
sanıklarını itibarsızlaştırmak için
iğrenç iftiraları manşet yapmıştı.
O haberlerden birkaçı da Yarbay Ali Tatar'ı intihara
sürüklemişti...
Yalanları ortaya çıktı ama
Ali Tatar gibi
nicelerini kaybettik...
O dönemde,
bu tür iftiralara
hem hukuksuzluk hem de
mesleki değerler açısından
karşı çıkmıştık...
Şimdi de çıkmak,
gazetecinin görevidir...
Devletin kayıtlarında
böyle bir para yok!..
İşin bir başka yanlış tarafında da
bu tür tezviratlarla,
devlet yöneticilerini de "zan" altında
bırakmak var...
Birileri de çıkar, "Parayı buldular, aralarında
paylaştılar" der...
Bu da "iftira" olur, "günah" olur!..