Biz 'utanmazlığın zirvesi' deriz bir şeyi ayıplayacağımız zaman. Üstat tam tersini söylerdi utanmazlığı, rezaleti, daha doğrusu rezili tarif ederken 'çukur' derdi. 'Çukur' derdi çünkü üstada göre çukurun yanında alçaklık bile bir seviyeyi ifade ederdi.

Çukurlar son zamanlarda kendi çapsızlıklarının ne kadar saçmalığı varsa ya Mevlana Hazretlerine ya Hazreti Ali'ye ya da Üstat Necip Fazıl Kısakürek'e malederek paylaşıyor sosyal medyada. Sadece saçmalamakla, sadece toplumu ayrıştırmakla kalmıyor bunlar kendi basitliklerine, pisliklerine üç büyük insanı da alet ediyorlar.

Yandaki fotoğrafta Üstat Necip Fazıl Kısakürek ve muhterem eşi Fatma Neslihan Hanım görülüyorlar. Ben Üstadı tanıma şansını yakalamış, dinlemiş birisiyim. Nişanlıma ilk seneyi devriyede verdiğim hediye Üstadın 'Çile' adlı şiir kitabıydı. Hala kütüphanemin en değerli parçalarından birisidir. Üstadı tanıdım ama Neslihan Hanımefendiyi tanımadım. Sadece fotoğrafını gördüm. Sizinle paylaştığım bu fotoğraftaki Fatma Neslihan Kısakürek Hanımefendinin başı açık, o güne göre oldukça 'modern-asri' denebilecek bir kıyafeti var ayrıca muhteşem bir zarafet, son derece asil bir duruş, bir tavır akıyor o fotoğraftan.

Şimdi bu güzel ülkenin bir güzel ilçesinde nasıl gelmiş, kim hangi kriterle atamış bilmediğim ama atayanların da utandığından emin olduğum makam sahibi bir densiz sosyal medya da 'örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır' diye adinin adisi bir metin paylaşmış. Kepazelik, metni paylaşmakla başlıyor ama bitmiyor bir de bu kepazeliğe Necip Fazıl Kısakürek'in adı alet ediliyor.

Üslup Üstadın üslubu değil, o küfrün en ağırını bile kendisine yakışan bir sanatkarlıkla yapar. Necip Fazıl o fotoğraftaki o asil kadının kocası. Üsluptan vazgeçtik, o paylaşımı yapan densizler Necip Fazıl'ın kendi karısını 'satılık ya da kiralık' olarak niteleyebileceğini nasıl düşünebilirler? Ya da tam tersi Üstadın böylesine bir pespayeliğe imza atmayacağını nasıl akıl ve idrak edemezler. Cehaletin ve edepsizliğin çukuru işte tam da bu olsa gerek.

Merak ediyorum; bu kepazeliğe onu oraya atayan siyasi iradenin başı açık hanımefendileri ve o hanımefendilerin sevgili kocaları, nasıl bir tepki gösterecek?