Birkaç gün önce eski Konak Sineması'nın önünden geçerken zaman zaman kendisinden simit aldığım simitçi Hüseyin Uzun bana 'Şakir ağabey, sen bizim sıkıntılarımızı neden yazmıyorsun?' diyerek söze başladı, şöyle devam etti:
'Ben, terme'de fındık üreticisiyim.
Demirel geldi geçti
Ecevit geldi geçti
Özal geldi geçti
Çiller geldi geçti
Mesut geldi geçti
Erbakan geldi geçti
50 yıl geçti
Fındık üreticisinin derdi aynı, sıkıntısı aynı.
Şimdi de AKP hükûmette biz fındığımızın değerini alamıyoruz.
Alın terimizi, emeğimizi hakkımızı elimizden çalıyor.
Biz Karadeniz'de İtalyan fındık tekeli istemiyoruz
Fındığımızın gerçek değeri ne ise onu istiyoruz.
Uluslararası tekele hayır.
Milli fındık politikası istiyoruz. Çözüm bu.
Dünyadaki üretilen fındığın %74'ünü Türkiye olarak biz üretiyoruz.
Ama dünya pazarları yabancı tekellerin elinde milli fındık politikası olmadan bu iş düzelmez.'
Termeli fındık üreticisi Hüseyin Uzun'un görüşleri, beklentisi böyle.
***
Samsun'da sanata yatırım yapanlar merdiven altına tepkili
Sanata yatırım zaman gerektirir, sabır gerektirir.
Samsun'da sanata yatırım yapan bu işi layıkıyla yapmaya çalışanlar merdiven altına tepki gösteriyorlar.
***
Geçenlerde görüştüğüm Pera Sanat Akademi'nin sahibi Adnan Yılmaz tepkisini şöyle dile getiriyor:
'Sanat kurumları ciddiyet gerektiren kurumlardır. Biz sorumluluğumuzu iyi biliyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı olarak çalışıyoruz.
Her şeyimiz kurallara uygun. En iyisi için uğraşıyoruz. Sigortasız çalışan yok. Vergimizi veriyoruz. Bunun bir maliyeti var. İşimizin önemini biliyoruz. Özveri gösteriyoruz.
***
Merdiven altı diye nitelendirdiğimiz yerler sorumluluktan uzak denetimden uzak kaliteden uzak çalışmalarına devam ediyor.
Biz bu konunun denetlenmesini, engellenmesini istiyoruz ve bekliyoruz.
***
Bu konu çok önemli Samsun'da sanatın gelişmesinin, kalitesinin önünde büyük engel. '
Diyerek sözlerini bitiriyor.
Pera Sanat Atakum'da yeni bir yer açıyor.
Alkışlar sanat için.
Eftal-Adnan Yılmaz'ı kutlarım.
Samsun sanatla daha güzel.
