Oyun kurmak yok, atağa çıkabilme becerisi yok, taktik maktik yok...
Tesadüfen, rastgele bir oyun vardı sahada...
Sanki yeni sezon öncesi hazırlık maçı oynarmışçasına, oyuncular birbirini tanımıyor gibi...
Bu durum ilk yarı boyunca devam etti.
İkinci yarı başı bir hamle bekledim ama gelmedi, aynı düzen devam etti.
Haliyle ayağımızda top tutamayıp oyunu da kuramayınca Ayite'yi de çalıştıramadık.
68. dakikada oyuna giren Halil İbrahim'le hücumda biraz olsun kıpırdandık.
O dakikaya kadar Chibuike'nin hiçbir şey yapmadığını da hatırlatmak lazım.
74. dakikada Ayite'yle ilk şutumuzu attık, zaten bu durumda nasıl bir oyun ortaya koyduğumuzun göstergesi olmalı.
Tam Alpay Hoca, Ercan'ı da oyuna alıp 'en azından 1 puan' derken, 89. dakikada golü yedik.
Kötü gidiş sürüyor, sıkıntılar çığ gibi büyüyor.
Artık yönetimin bir an önce beklenen hamleyi yapması lazım.
Nedir beklenen hamle derseniz de, Teknik Direktör Alpay Özalan'ın gönderilmesi.
Kendi kurduğu kadroyu yönetemiyor, ısrarla istediği oyuncuları 6. hafta olmuş daha hazırlayamamış.
Daha fazla sabretmenin gereği yok.
Bir kan değişikliği muhakkak lazım.
Son olarak malum yeni stadımızın en büyük problemi çimleri. Futbolcuların bastığı yer havaya kalkıyor. Ankaragücü maçının oynandığı Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda önceki gün de Gençlerbirliği- Başakşehir mücadelesi yapıldı. Yani iki günde iki maç yine de çim muazzamdı. Belki şu durumda en son sorunumuz ama yazma gereği duydum.