Mesele çocuk olunca, akan sular durur...
Ben de öyle yaptım...
Dün, İlkadım Belediyesi ile Satranç Federasyonu İl Temsilciliği'nin ortaklaşa düzenlediği "Satranca İlkadım Turnuvası"na gittim...
Her sabah okul saati zor uyanan bizim çocuk, neredeyse ezan vakti ayaktaydı...
Sabah 09.00'da, İlkadım Belediyesi Mete Adanır Spor Salonu'ndaydık...
Her şeyin en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir turnava olacağını; daha kayıt yaptırırken hissetmiştim...
Çocuklar ve veliler için yiyecek ve içecek ikramı da vardı...
Veliler, çocuklardan daha heyecanlıydı...
Bazı veliler, sanki ringdeki boksörü motive eder gibi çocuklarına yaklaşıyordu...
O velileri seyre daldım, çok da üzüldüm...
Bazılarının o hallerini fotoğrafladım da...
Turnuva devam ederken, yenilen çocuklarını azarlayıp ağlatandan "Niye yanlış oynayan rakibini uyardın" diye sitem edene kadar daha neler neler...
Bu tavırlara sinirlendim doğrusu...
Bırakıp gidecektim ama Yavuz Kemal'e bunu izah edemezdim; kaldım...
Oysa birbirine rakip çocuklar arasında o kadar güzel diyaloglar vardı ki, adeta "hırs küpü" olan velilerin, buna tanık olmalarını çok istedim...
Çocukların çoğu, o kazanma hırsını bir dinamit gibi ateşleyen anne-babalarına inat; tam tersi işler yaptı...
Kimi diskalifiye olmasın diye rakibini uyardı kimi kural dışı hamleler yapan rakibinin yanlışını düzeltti...
Yenenin yenileni kutladığını da orada gördüm...
Bayıldım o çocuklara...
Yavuz Kemal'e tembih etmiştim.
"Yenilirsen sakın üzülme oğlum" diye...
Nitekim, 6 turun 2'sinde yenildi. Bana göre kazandı...
Çünkü, hayata dair çok şey gördü ve yeni arkadaşlar edindi. Yenilgiyi yaşadı...
Ve turnuva sonunda mutluydu...
Hele de her çocuk gibi "Altın madalyası"nı İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un boynuna takmasıyla yaşadığı gurur, onun hayatı boyunca unutamayacağı bir anı olacaktı...
Yaklaşık 8 saat boyunca hiçbir yere gitmeden kaldığım Mete Adanır Spor Salonu'nda, bazı velilerin çocuklarına yaptığı psikolojik eziyete tanıklık etmeyi de ben unutamayacaktım...
Çocuklarını azarlayan o velilerin kendisi sanki "süpermen"di...
Sanki hayatlarında hiç yenilgi tatmamışlardı...
Ünlü bir düşünür; "Yenilgi, bir umutsuzluk kaynağı değil, taze bir başlagınçtır" demişti...
Lütfen o güzel çocukların beyinlerine hırs ve bencillikler yükleyerek, hayatlarını karartmayalım!..