Ahı yerde kalmış tek bir mazlum yoktur.

Çökmemiş hiçbir imparatorluk yoktur.

Uşaklığa alışmış ruhların inanmış tek bir cesur cümlesi yoktur.

Ülkesini satmışların, huzurla uyduğu başka bir ülke yoktur.

Güneş yüzü görmemiş hiçbir karanlık yoktur.

Ülkeler arasında maskeler düşünce içimizdeki ABD açığa çıkmış durumda. Ruh ve fikir milli-ulusal olmayınca, dil ve tavır hemen özü gösteriyor.

İçimizde bu kadar ABD'li olması ( ABD tarafında yer alarak Türkiye'ye eleştiri yağdırmak) iç siyasette mücadelenin büyük bir kısmının da yerli olmadığını gözler önüne seriyor.

Hangi politika hangi lider olursa olsun, milli-ulusal ruh ve fikir tepki vermiyorsa, düşmanı dışarıda aramanın da çok önemi kalmıyor.

Kıbrıs Barış Harekatı'nda kim ülkeyi kimin yönettiğini umursadı?

Darbelerde ve sonrasında…

Kardak krizinde?

4 Nisan 1994 krizinde?

Terörün tavan yaptığı 90 yıllarda?

2001 krizinde?

Clinton'un saygısız duruşunda?

Daha neler neler…

Milli-Ulusal politikalar top yekûn bir duruş ister. Kim neyi bahane edecek olursa olsun, bunun dışında bir tavırla tavırlanması; yerli olmadığının, mandacı bir kafada uşak bir ruh taşındığının göstergesidir.

ABD, Türkiye'ye Sevr'i vaaz ediyor! Topraklarımızda başka devlet, başka uluslar inşa ediyor!

Daha ne kadar sessiz kalacaktık?

ABD, Türkiye'ye manda ol diyor! Ekonomik ve sosyal olarak kendi kendine yeten bir Türkiye değil, kendilerine tam bağımlı olmamızı istiyor.

Daha ne kadar kapılarında bekleyecektik?

ABD, Türkiye'ye sen benimsin diyor. İstediği gibi harcayacağı para pul yerine koymak istiyor.

Daha ne kadar bu onursuzluğa tahammül edilecektik?

Bizleri hiçbir zaman

Dost olarak görmediler!

İşlerine

Projelerine

Programlarına

Ne zaman uygun düştüysek

O zaman adımız anılır oldu. Haysiyetsiz-Manda bir müttefik olmamızın ötesinde değiliz onlara göre.

Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, İngiliz gazetesi Financial Times'a yazdığı yazıda;'Türkiye ve ABD'nin umut vaat eden bir ortaklığın sonuyla yüzleştiğini' savundu. 'Türkiye güvenilir bir müttefik gibi görülmemeli' dedi.

Neden? Artık istediğiniz gibi at oynatamıyorsunuz diye mi? Artık şamar oğlanı değiliz ondan mı?

Bay problem ABD Ankara Büyükelçisi Bass giderayak ne diyor; Türkiye'de 9.5 aydır DEAŞ terör eylemi yapmıyor, bu ABD-Türkiye işbirliği nedeniyledir. Yani diyor, biz istesek DEAŞ ya da başka bir terör eylemi her an gerçekleşebilir! Bundan sonraki eylemlerin emir vericileri açıktan açığa adres gösteriyor.

Peki bu ülke, bu ülkenin Cumhurbaşkanı ne diyor?

'Ülkemizin bu yükselişini engellemek, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını durdurmak için çok yönlü kirli bir plan uyguluyorlar. Bu planın içinde ekonomik tetikçilik, millet iradesini tank ve topla esir alma var. Mezhep ve etnik temelli kışkırtmalar var. Terör örgütlerine sahip çıkma, teröristleri baş tacı etme var. Figüran olarak FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C, eli kanlı çeteler de var. Medya manipülasyonları, şahsıma, hükümetimize ve devletimize karşı düzenlenen itibar suikastı da var. Diplomatik teamüllerin ayaklar altına alınması da var. Amerika ile vize gerginliği bunun ifadesidir. Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika'nın stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Biz kabile devleti değiliz. Biz size muhtaç değiliz. Biz sizden paramızla silah istediğimizde 'kongre' diyorsun ama terör örgütüne ücretsiz silah veriyorsun. Niye, "Türkiye'yi güneyden kuşatalım" diye.

Evet biz kabile devleti değiliz!

Evet biz size muhtaç değiliz!

Siz derken içimizdeki ABD'liler, sizi de katıyoruz.

Yavşak-uşak değil!

Bağımsız, onurlu bir ülke için

Güzel günlere uyanın

Sağlıcakla kalın efendim.