Geçen haftanın son iş gününde Çarşamba'daydım. Çarşamba Belediyesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin işbirliği ile gerçekleştirilen Uluslararası Ali Fuat Başgil Sempozyumu'nun açılış bölümünü izledim.

Türk hukuk tarihinin önemli isimlerinden olan Ali Fuat Başgil, bu toprakların çocuğu, Çarşambalı. Bu topraklarda doğan, çok genç yaşta ordinaryüs profesörlüğe yükselen Başgil, kendisi de hukukçu olan Çarşamba Belediye Başkanı Avukat Hüseyin Dündar'ın gayretleri ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin katkılarıyla on yıldan beri çeşitli etkinliklerle anılıyor. Ben hem hizmetlerinden dolayı Sayın Dündar'ı hem de OMÜ yönetimini yürekten kutluyorum.

Bu arada OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ile Aydınlar Ocağı'nda halef selef oldukları Samsun Baro Başkanı Avukat Kerami Gürbüz'e ayrı bir fasıl açmak istiyorum. Ali Fuat Başgil'i anma, anlama ve anlatma etkinliklerinde her ikisinin de Aydınlar Ocağı başkanlıkları döneminden gelen önemli katkıları var.

OMÜ Hukuk Fakültesi Çarşamba Mehmet Kemal Güneşdoğdu Yerleşkesi'nde yapılan sempozyuma ne yazık ki Samsun'dan yeterli katılım yoktu. Ben, Samsun Valisi Osman Kaymak, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Samsun Baro Başkanı Av. Kerami Gürbüz ve OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Demir'in dışında devlet protokolünden kimseyi göremedim. Çarşamba Ticaret Odası Başkanı Ahmet Yılmaz, Çarşambalılar Derneği Başkanı Sadettin Sarıcaoğlu, Samsiad Başkanı Hüseyin Yalgın ve Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü dışında da sivil toplum ve meslek örgütlerinden kimse yoktu. Umarım ki bu ihmal veya umursamazlık, bundan sonraki panel ve sempozyumlarda sergilenmez.

BAŞGİL SİYASETÇİ Mİ FİKİR ADAMI MI?

Sempozyumda dikkatimi 'Ali Fuat Başgil'in siyasetçi kimliğine yapılan vurgu' çekti. Gerçi sempozyumun tam adı da 'Ali Fuat Başgil ve Siyasi Mücadelesi' idi. Ali Fuat Başgil tartışmasız büyük bir hukukçu, uluslararası saygınlığı olan bir akademisyen, birçok üniversitede kürsü sahibi. Aynı zamanda bir fikir adamı, hukuk kitapları dışında toplumsal sorunlarla ilgili kitapları da var. Bunlardan ikisi, Din ve Laiklik ile Gençlerle Başbaşa çok meşhur. Bence hak ettiği ilgiyi bulamayan bir diğer önemli eseri daha var, o da 27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri. Türk solu merhum Başgil'in kendisine, Türk sağı da bu kitaba yeterli ilgiyi göstermemiştir.

Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil, siyasi tercihleri olan ve aktif siyasetle de ilgilenen birisi ama bence onun bu yönü hukukçu ve fikir adamı yönünün çok gerisinde. 27 Mayıs darbesi sonrası girdiği siyaset sahnesinden çok çabuk çekildi ve bir daha da dönmedi. İki Milli Birlik Komitesi üyesinin o talihsiz zorlaması olmasaydı, siyasette kalıcı ve çok belirleyici olabilirdi ama olmadı. Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildikten sonra Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden de istifa etti ve yurtdışına gitti. Emekli olarak ülkeye döndükten kısa bir süre sonra da Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Nurlar içinde yatsın.