24 Kasım Öğretmen Günü her yıl kutlanır. Öğretmenler için hamaset dolu sözler söylenir hep. Makam mevki sahipleri, öve öve bitiremez öğretmenleri. Lakin gerçekte onları geleceğimizin güvencesi gençleri yetiştirebilecek bir ruh zenginliğine ulaştırmayı düşünmezler. Kazançları makam sahiplerinin yarısı kadar bile değildir. Buna rağmen çoğu büyük bir sevgiyle sarılırlar kutsal saydıkları insan eğitimi işine. Allah'ın gönüllerine verdiği ilhamdır insanı geleceğe hazırlama duygusu. Emekli olduklarında bile körelmez bu duygu, yaşayan bilir bunu ancak.

Tarih boyunca hain tuzaklarıyla boğuşan milletin gerçek savunucuları onlardır ama bu güç maalesef sahiplenilememiştir. Gençleri sapık ideolojilerin ve çatışma yaratıcı hainlerin tuzağından koruyabilecek öğretmenler için kol kanat açamamıştır devleti yönetenler.

Sınav odaklı eğitimi fırsat görerek dershaneler kuranlar da kazanç derdindeki öğretmenleri kullanmışlardır. Halkı sömürüp serpilerek devletine ihanet edenler de hortum atmıştır onlara. Artık devlet gücü aklını başına almalı ve hamasetle değil, icraatla sahip çıkmalı milletine hayırlı evlatlar yetiştirecek öğretmenlerine.

Müfredatları işe odaklamaktan başlayarak önce onlara doğru sistem içinde hizmet ettiklerini gösterecek tedbirler alınmalı ki hepsinin gönül güçleri harekete geçsin. Onların gönül gücüyle yetişen gelecek kuşaklar içinden hain de çıkmaz, elinden iş gelmeyen de. Kırk yılını bu mesleğe vermiş biri olarak arkadaşlarıma konuyla ilgili şiirimi armağan ediyor, bu gönül gücünü hissetmeyen tek meslektaşımın kalmaması için devlet yöneticilerinin kurulacak sağlam temelli sistemle onları tacirlere ve hain ellere bırakmamasını diliyorum.

HEP ÖĞRETMEN OLMAK

Vazgeçemiyorum bu meslekten,

Emekli de olsam vazgeçemiyorum!

Ömür bahçemde güller deriyorum;

Güller sanki kanımın renginden...

Saf, tertemiz sevgiler örüyorum;

Ne bıkıyorum ne yoruluyorum...

Bilgilerim anahtar; kapılar açıyor,

Yeni ufuklara yürüyorum.

Sorunlarım var; ama kapı dışında...

Ben dersimdeyim, iş içinde öğrencilerim.

Tarihin derinliklerinde, gerçeklerin yolunda...

Marşlarda, şiirlerde; heykellerde, resimlerdeyim.

Gönüller işliyorum, hep gönüllerdeyim.

Gereksiz hiçbir şey sunmuyor, sormuyorum;

Biliyorum ki yığın bilgi kalmaz akılda...

Körpe beyinleri boş yere yormuyorum.

Onlar koşuyor her bilginin ardında...

Ben yalnızca rehber oluyorum.

Atatürk'ü görüyorum kürsüde,

Ona müjdeler veriyorum.

Kanatlanmış eller üstündeyim;

İyilikler, güzellikler, yenilikler peşinde...

Gözlerden fışkıran kıvılcımların gücüyle

Karanlıkları deliyorum.

Kim olduklarının bilincinde

Küçük güneşlerimle parlıyorum.

Bal arıları konuyor tebeşirli ellerime,

Başım göğe değiyor, huzur doluyorum

Ve sürekli aydınlık içinde ölümsüzleşiyorum.

işte ben, bu yüzden

Her doğan çocukla yeniden

Hep öğretmen oluyorum.