İster 15 milyon kilometrekare kabul edenlerden olunuz ister 21 milyon kilometrekare diyenlerden, fark etmez; Osmanlı yıkılmıştır. Sadece Osmanlı değil hepsi Türk olan Timur İmparatorluğu da, Memluk İmparatorluğu da, Safevi İmparatorluğu da, diğerleri de yıkılmıştır. Bunları biz kurduk ve çoğunu da ne yazık ki yine biz yıktık.

Barış Doster, Orhan Koloğlu ile yaptığı nehir söyleşinin bir yerinde 'Osmanlı'nın yıkılmasına üzülmeyenin kalbi, Osmanlı'yı diriltmeye çalışanın da aklı yoktur' diye bir söz nakleder. Akılsızlık sadece diriltmeye çalışmakla sınırlı değildir, ders çıkartmamak da akılsızlığın ta kendisidir.

Hem kuruluşundan hem de yıkılışından çıkartılacak o kadar çok dersler var ki. Geçiş garantili köprü ve yollar ya da hasta garantili şehir hastanelerine bu açıdan bakmak gerekiyor. Osmanlı hastaneleri değil ama yolcu ve yük garantili demiryolunu denedi hem de oldukça pahalı bir fatura ödeyerek denedi. Osmanlı'nın mali çöküşünde o günlerin ve dünyanın neredeyse en pahalı 'yük ve yolcu garantili' demiryollarının büyük payı vardır.

Sadece yolcu ve yük garantisi vermedik yabancı yatırımcı ve finans kuruluşlarına. Üstüne üstlük bir de yolun sağı ve solundaki ormanları kesip inşaatta kullanma ve madenleri işletme imtiyazı da verdik. Güzergahın böyle eğri büğrü belirlenmesi ve yolun uzamasında bu imtiyazın büyük payı olduğu da iddia edilir.

2018 bütçesine, bu yöntemle yapılan üç köprünün 'araç garanti maliyetini' karşılamak için 3.6 milyar ödenek konulduğu yolundaki haberleri okuyunca Osmanlı demiryolları deneyimi geldi aklıma. Dilerim ki Cumhuriyetin köprü ve karayolu deneyimi Osmanlı'nınkine benzemez.

Osmanlı'dan almamız gereken derslerden birisi de vakıflarla ilgilidir. Vakıflar Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin kurulması ve yükselmesinde son derece olumlu roller üstlenmişlerdir. Ama aynı vakıflar Osmanlı toprak düzeninin yıkılmasında da aynı derece de ve hatta daha fazla etkili olmuşlardır. Kamu mülkleri devletli ve saraylılarla kimi ulema ve kadılar tarafından kişisel mülke çevrilmiş, toprak rejimi ve buna dayalı tımarlı asker yapısı akıl almaz derece de bozulmuştur.

Osmanlı gibi bir cihan imparatorluğu yıkılmışsa eğer onun macerasından gerekli dersleri çıkartmayan Cumhuriyet de yıkılabilir. Ama ondan gerekli dersleri alan hiçbir rejim ve elbet Cumhuriyet de hiçbir zaman yıkılmaz. Hatta bırakın yıkılmayı, düşmanları ne kadar kavi olursa olsun sarsılmaz bile. Osmanlıyı istismar etmek ya da ağlamak değildir yapılması gereken, ondan doğru dersler çıkartıp samimiyet ve kararlılıkla uygulayabilmektir. O zaman dün olduğu gibi bugün de yarın da bizimdir.