Çin milletiyle birlikte tarihin en kadim(başlangıcı geçmişin derinliklerinde bulunan, öncesiz) iki milletinden biriyiz. Bizim tarihimiz bilinmeden Çin'in, İran'ın, Hindistan'ın, Rusya'nın, Balkanların, Ortadoğu'nun kısacası Asya'nın, Avrupa'nın ve Afrika'nın tarihi yazılmaz, yazılamaz. Bizim tarihimizin dört başı mamur yazılabilmesi için de onların kaynaklarına başvurmak mecburiyeti vardır.
Bu bir Türk'ün boş övünmesi değildir, tarihin değişmez ve tartışılmaz gerçeğidir. Bir millet ki, en az iki bin beş yüz yıldan bugüne geçen süreçte Asya, Avrupa ve Afrika'dan oluşan eski dünyanın üçte ikisinde hüküm sürmüşse herkese düşen, öncelikle o milletin tarihini öğrenmek ve hakkını teslim etmektir. Bu görev yabancılardan önce bize, bu milletin evlatlarına düşmektedir ve ne yazık ki çağımızın Türk aydını tarihine yabancıdır, tarihinden bihaberdir.
Dün, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen ve Ondokuzmayıs Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen 'Karadeniz'de Milli Mücadele Konferansları' serisinin birincisindeydim. Konferansların ikincisi Trabzon KTÜ, üçüncüsü ise Rize RTE Üniversiteleri'nde gerçekleşecek.
Dünkü toplantıda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Güray Kırpık ile Ondokuzmayıs Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut, Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu, Milli Mücadele ve Pontus faaliyetleri konusunda önemli bilgiler sundular. Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan'ın yönettiği toplantı, beni aktarılan bilgiler açısından ne kadar sevindirdiyse katılımın azlığı sebebiyle de bir o kadar üzdü. Üzülen sadece ben değildim, Samsun Valisi Sayın Osman Kaymak da, OMÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. Sait Bilgiç de üzüntülerini açıkça dile getirdiler. Hatta Sayın Vali 'Lütfen yazın, hem konferansın başarısını hem ilgisizliği yazın; yazın ki halkımız hem aydınlansın hem de kendi tarihine biraz daha ilgi göstersin' dedi.
Biz 19 Mayıs 1919'u bir zafer günü olarak kutluyoruz, Yunanlılar ise dünyaya 'Pontus soykırım günü' olarak sunmak için yıllardan beri akıl almaz bir çaba sarf ediyorlar. Dünyanın her tarafında yüzlerce dernek kurmuş, harıl harıl çalışıyorlar ve netice de alıyorlar. Daha şimdiden ABD'nin 8 eyaleti bu sözde soykırımı tanımış bulunuyor, dünyanın birçok ülkesinde Pontus soykırım anıtları dikilmiş vaziyette. Sözde Ermeni soykırımından sonra bir de sözde Rum soykırımı yalanı ile mücadele etmek zorunda kalacağız yakın zamanda. Tabii, devamı gelmezse; ne yazık ki onlar da gelecek ve biz yine hazırlıksız yakalanacağız.
Dünden size bir hatta iki iyi haber de vereyim: Bu ayın 18'inde Ondokuzmayıs Üniversitesi'nde '9. Ordu Müfettişi Mirliva Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun ve Havza Günleri' konulu bilimsel bir çalıştay düzenlenecek. Yakın tarihimiz konunun uzmanı akademisyenler tarafından masaya yatırılacak. Bir de 19 Mayıs 1919'un yüzüncü yılı kapsamında geniş bir program hazırlığı var. Bu çalışmalar geliştikçe ve kuvveden fiile çıkmaya başladıkça sizlere haberler vermeye devam edeceğim. Umarım ki vereceğim haberler sizleri mutlu edecektir.
