Vatandaşlarımızı geleceğimiz için gerçekleri görme dönüm noktasına davet etmek istiyorum bu yazımda. Diyorum ki bilmeden karanlık güçlerin satranç alanında piyon olmaktan korunmak gerek. Yarasaların bütün komuta merkezlerini tarihin karanlığına gömelim artık. Buyurun cenaze namazına!

Milletin defalarca verdiği mesaj gayet açık ve net! 2002 yılından bugüne her seçimi kim, niye kazandı ve 15 Temmuz sonunda da destanlaştı? Kim ona vurduysa kaybetti, kim onu övdüyse kazandı. Yanlış mı? Somut gerçek bu değil mi? Çok yazdım kanıtlarla. Reis lakabını millet adamı olarak gönüller tahtına acı gerçekler kazıdı. Önce milletim, devletim diyen bazı siyasîler süreç içinde onun çevresine yaklaşadurmadılar mı? Ona karşı duran kendi ocağı oy kaybetmedi mi? Dikkatli bakalım lütfen!

24 Haziran seçimlerinde liste tercihlerini benimsemeyen halk, 71 ilde Ak Partiye oy kaybettirdi. Ancak önemli bir örneğe dikkatinizi çekerim: İkidir Reis'e ağır eleştiriler getirip de seçilemeyen MHP Ordu vekil adayı Sayın Cemal Enginyurt, bu kez 40 bin civarı oyunu 82 bine çıkardı ve seçildi. Niye? Ak Parti vekillerini eleştirdi ama Reis'i övdü. Övdükçe oyu arttı, arttı… Buradaki sosyolojik olayı bilimsel olarak değerlendirmeye değer görmeli. Hani MHP bitmişti, azamî % 5 alacaktı? MHP bırak küçülmeyi, İyi parti sayesinde Reis karşıtlarının da oyunu aldı. İyi Parti vekilleri politikaya devam edebilecekse Reis yoluna çıkmış MHP'ye dönmeli. Ayrılıkta yarar yok! Siyasî tarihte tescillendi bu gerçek.

Muharrem İnce bir öğretmen. Doğrusu meslektaşım olarak başarılı olmasını isterdim. Kendisine düşüncelerimi yazdım gönderdim ama CHP kafası işte, nüfuz etmiş ruhunun derinliklerine. Destan yazmış kahraman bir paşaya apoletlerini sökeceğim dedi. Suçu? Reis'i alkışlamış. Kardeşim hani örgürlükçüydünüz ya siz? Alkışlama suç olur mu? Şimdi de hata ettim diyor. Olmadı Sayın İnce, hatipliğiniz beni biraz umutlandırmıştı ya lider hata da yapsa demez. Atatürk, 'Bahtiyarım ki milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.' sözünü, acaba liderliğe soyunacaksanız örnek alın diye söylemiş olabilir mi size? Hiç düşündünüz mü? Bir de çok ilgimi çekti: ABD'den bir haber almışsınız, Fetö'yü istemeyi uygun yapamamışız. Doğrusu bu sözünü duyduğumda irkildim. Acaba ABD yönetimiyle iş birliği içindeyim mesajı mı vermek istiyor? Amacı buysa Türk milleti ABD hayranı bir millet mi ki böyle diyor dedim, şaşkınlık içine düştüm.

Bana iltifatçı diyenler! Şerefime yemin olsun ki 3 yıldır STK, dolayısıyla halk temayüllerini yazıyorum. Ne dedim de haksız çıktım? Ordu ve Samsun'da Ak Parti vekil kaybedecek dedim, kaybetmedi mi? Muğla isabetli gidiyor vekil sayısı 3'e çıkabilir dedim, az daha gerçekleşmiyor muydu?

Sayın Cumhurbaşkanı ile çatışmak istemiyor halk, ona kara çalınsın istemiyor. Onu, tarihin içinden gelen ruhuyla başbuğ saymış durumda. Bu dönüm noktasına gelmek kültürümüzün gereği. Eleştirmek başka, yerden yere vurmak başka. Ben birçok yazımda Sayın İnce'ye hatırlattığım gibi isabetsizliğe uğramamak liderliğin temelidir dedim zatıalilerine ve isabetsizliklerini de yazdım. Yine yazıyorum:

Şöyle diyor halk: Yapma Reis yapma! Muhaliflerinin yapıcı eleştirilerine kulak tıkama! Dün yanındayken bugün karşında olanlarla da kucaklaşmak gerek. Sayın Abdüllatif Şener niye karşındaysa açık ve net olarak açıklaman gerek! Diyor ki ben ekonomik kurul başkanlığından ayrıldığımdan beri ekonomi kötüye gidiyor. Doğru mu yanlış mı? Doğruysa tedbir ne? Vicdanlar rahatlatılmalı. Dolar düşecekti, çıkıyor; borsa da düşüyor. Niye? Dedikodu yayılıyor; deniyor ki Sayın Berat Albayrak ekonominin başında doğru bulunmadı iş çevrelerince, ekonomik krize doğru ilerliyoruz hızla.

İşte STK temsilcilerine yansıyan bu eleştiriler var ama Reis'e vurmak mı? Asla… Kitleler bunu kabul etmiyor ve yadırgıyor. Eleştiriyle horlama ve aşağılama ayrımı dönüm noktasına gelmek şart gayrı! 2.yıl dönümünde 15 Temmuz şehitlerimizi minnet, şükran ve saygıyla anıyor, onların ruhunu taşıyan tüm vatan evlatlarına bu davetimi arz ediyorum.