İttifak zor iştir.

Söz konusu, seçimde ittifaksa bu iş, daha da zordur.

Neden mi?

Elma ile armut toplanmaz da ondan.

Bu, ilkokul 1. sınıf matematik dersinde öğretilir.

Siyasette ittifak zor iştir ama yerel seçimler öncesi bir ittifak modasıdır başladı ki sormayın.

Ortalık toz duman.

Başlatanlar, AKP ile MHP.

Onlara karşı panikleyip, karşı ittifakı yapan; CHP ile İP.

Bana göre, ittifak iktidarı elinde bulunduran partiye yarar. İktidar da kaybettiği gücünü yanına aldığı parti ya da partilerin oylarıyla kapatabilir.

Eğer ideolojik ortaklıkları varsa, bunu daha kolay yapar ve yüzde yüz olmasa da başarılı olur.

Farklı ideolojik program ve tüzükleri olanların, örneğin; biri sağda, diğeri solda olup sırf, "karşı taraf yaptı, bizde ittifak yapalım" anlayışıyla hareket edenlerin ise başarı şansı çok azdır .

Çünkü onların ittifakı, 5 elma artı 2 armut hesabı gibi çıkmaza girer. Sonuç vermez.

Gelelim İttifak yapmak, kime ne kazandırır sorusunun yanıtına.

- Öncelikle; toplumu kutuplaştırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürer. Toplumu böler, kutuplaşmayı keskinleştirir.

- Daha önce iktidara verdiği oydan pişman olup kararsız duruma düşen seçmeni, yeniden umutlandırır. Partisine yakın gördüğü partiyle yapılan ittifakın gücüyle taleplerinin bu kez karşılanacağını düşünerek oyunu değiştirmez.

- İktidar umudu olmayan partiyi de, dolaylı yoldan iktidarın yandaşı yaparak güçlendirir. Yaptığı ittifakın karşılığında iktidarın küçük nimetlerinden yararlanma olanaklarını bulur ve bu olanakları seçmenlerine sunarak seçmeninin oyunu kendinde tutmayı başarır.

- Çok partili demokrasiyi benimsemeyen ve çoğulculuk anlayışı yerine, çoğunluk anlayışıyla ülkeyi yönetmek isteyenlerin işini kolaylaştırır.

- Farklı akılları, farklı görüşleri ve farklı ideolojileri sevmeyenleri ve gereksiz görenleri rahatlatır. Ortak akıl tuzağıyla, farklı düşünceleri yok eder.

- Bazı bölgelerde zayıf olan partileri, zamanla eritir ve bitirir. O bölgeleri, ittifakla gücünü pekiştiren partinin kalesi haline dönüştürür. Muhalefet partilerinde, partililerin partilerine olan aidiyet bağlarını zayıflatır ve köreltir. Kısa vadede de Oy savrulmalarını kolaylaştırır.

- Siyaset yapmak isteyenlerin, siyaset yapma alanlarını daraltır. Yeni siyasetçilerin önünü keser. Siyaseti marjinelleştirir. Siyaseti elit azınlığın mesleği haline getirir. Hep aynı kişilerin parti içi iktidarıyla kurgulanan bir sistem sürer gider.

- İttifaklar, siyaseti, kısırlaştırır. "Yeni ve farklı siyasetler üretmek kazandırmaz, ittifak kazandırır" anlayışını egemen kılar. Örneğin; bir belediye başkanlığı için, 5 - 10 aday çıkacakken bir iki bilinen ve çoğunlukla hep aynı isimlerle seçimler yapılır.

- Yerel seçimler, genel seçim havasına sokularak amacından saptırılır. Yerel seçimlerde; "3 il aldık, 10 ilçe kaptık" söylemleriyle, aslında olmayan bir başarıyı , "Çok başarılı olduk" propagandasıyla; partililer ve siyasetten aş, iş, özgürlük, hak, hukuk, adalet bekleyenler avutulur.

- Var olan düzeni savunan ama sürdürmekte zorlananlar, getirdikleri bu ucube sistemin aksayan taraflarını yaptıkları ve yaptırdıkları ittifaklarla yamalar, kapatır, sitemi kabul ettirirler ve zamanla meşrulaştırırlar. Sistemin değişmesiyle ilgili çalışma ve idealleri ertelete, ertelete... ötelete, ötelete... Unuttururlar.

İttifaklarda kazanan sadece liderler ve üst düzeyde siyaset yapanlar olur.

Kaybeden ise yönetilenler.

İttifaklar kime, kimlere ne kaybettirir? Sorusunun yanıtına gelince...

Yazmama gerek kaldı mı?

Kaldıysa onu da yazarım.