En çok izlenen kanallara bakın. Programlar aynı.
Jeneriğinden formatına, sunucu ve katılımcılarının üsluplarından yayına konuluş saatlerine, fragmanlarına kadar hepsi, birbirlerinin benzeri.
Derinlik yok, farklılık yok, ufuk açan, düşünmeye zemin oluşturacak ya da eğlendirecek, insan zihninde iz bırakacak hiçbir şey yok.
Haberler dışında – ki onlarında çoğunluğu özgür değil, taraflı, yanıltmaya ve gerçekleri görmeye engel olsa da- dişe dokunur bir programa rast gelmek olası değil.
İşin yoksa al kumandayı, zapla dur.
'Hah bu izlenir işte' denilebilecek bir program
ara babam ara.
İzdivaçlar, yemek programları, magazin dedikoduları, anasını, babasını arayanlar, vs... Sözde yarışmalar, takım taraftarlığının çatıştırıldığı, futbol tartışmaları...
Formatı, amacı ve konukları kadrolu ve belli güya siyasi tartışma programları,
'Vur patlasın çal oynasın' tarzında eğlence programları ve birçoğu bu ülkede ve toplumsal yaşamımızda yaşananlara hiç benzemeyen, ağlayanı, güleni, esprisi bize hiç uymayan, ucuz içerikten ve kaliteden uzak saçma sapan, dizi filmler.
Onlarca kanal, 24 saat boyunca tekrar edilen programlarla sığlık, sıradanlık ve yozluk saçıyor. Aileyi, toplumu, ortak değerleri, özgür ve özgün düşünceyi yok edecek zehri, beyinlere akıtıyor.
En çok izlenenlerde bol reklam, aşırı yandaşlık, yağcılık, ya da eyyamcılık kol geziyor.
Sık sık düşen, son dakika fragmanları, bir başka alem.
Son dakikayı gören ; 'savaş çıktı, deprem oldu, önemli biri öldü herhalde' diye düşünürken örneğin 'İstanbul'da kar yağışı başladı'yı okuyorsun.
Kanalları peş peşe dolaş aynı fragman, aynı cümlelerle aynı 'haber'. Öylesine veriliş şekli var ki anlatmak bile olası değil. Yaşadığımız mevsimi bir an için unutan birisi bu fragmanı okusa; İstanbul'a temmuz ayında kar yağdı sanacak.
Yaygın izlenen televizyonları araştırın programları arasında kültür- sanat içeren programlar bulamazsınız. Edebiyat söyleşileri yoktur.
Dünya klasiklerini konu alan dizi ve sinema filmlerine rastlayamazsınız.
Felsefi tartışmalar akla bile getirilmez.
Spor kanallarında bile, futbolun dışında diğer spor programları gereksiz anlayışıyla sadece futbol konuşulur.
Eğitici programlar reyting almaz diye es geçilir, konmaz
Geliştiren, eğiten, öğreten yarışmaya şans eseri rastlayabilmek büyük bir şans.
Ben, yazarken sıkıldım.
Son bir tespitle bitireyim.
RTÜK üyelerinin özgeçmişlerine baktım,
Tv programlarının, bu kadar sığ, sıradan ve yoz olmalarına, hiç şaşırmadım.