Bugün Büyükşehirde komisyon toplanacak ve önceki gün komisyona havale edilen konular görüşülüp oylanacak. Okuyucularımıza net bir bilgi verelim. Ulaşıma şimdilik zam yok ama SAMULAŞ borçlanma yetkisi alacak.

Önceki günkü meclis toplantısında SAMULAŞ'ın 15 milyon TL kaynağa ihtiyacı olduğu ve son 3 yıldır da ücretlere zam yapılmadığı açıklanmıştı. Bu açıklama ulaşıma yapılacak zammın sinyali gibiydi. Komisyona gönderilen taleplerde şimdilik zam gözükmüyor. Anlaşılan o ki, ulaşıma yapılacak zam bir müddet daha ötelenmiş durumda. Suya yapılan anormal zamma gösterilen tepki ulaşıma düşünülen muhtemel zammın önünü şimdilik kesmişe benziyor. Ne zamana kadar bilemeyiz. Bekleyip göreceğiz.

SAMULAŞ'ın 5 milyon 400 bin TL'lik borçlanma yetkisi bugün muhtemelen komisyondan çıkacak. 15 milyon TL kaynağa ihtiyaç olduğu açıklandığına göre, borçlanmanın da gerçekleştiğini düşünürsek, kalan yaklaşık 10 milyon TL nereden karşılanacak? Düşünülen şey muhtemelen zamdı ama yapılamadı, komisyona havale edilemedi. Bir müddet bu talep bekletilip, uygun bir zamanda gündeme getirilecektir. Su zammının ardından ulaşıma da ciddi bir zam yapılsaydı, yetkililer bunun altından kalkamazdı. Şimdilik gündeme getirilmemesi isabetli oldu.

Temel tren kullanıyormuş. Kullandığı tren raydan çıkıp kaza yapınca 40 kişinin ölümüne sebep olmuş. Kaza yerine amiri gelmiş, 'Temel ne yaptın sen, kaza nasıl oldu?' demiş. Temel hemen; 'Amirim, önüme bir adam çıktı, raydan çıktım.' demiş. Amiri, 'Ula Temel, bari adamı öldürseydin de, bu kadar adamın ölmesine sebep olmasaydın ya…' deyince, Temel; 'Amirim, ben de oyle yaptum. Ama adam rayın dışuna çıkınca, ben de raydan çıktum…' demiş. Allahtan bizim tren şimdilik raydan çıkmadı.

GÜZEL İNSAN

Şimdi de size, normal başsavcı formatının dışında, halk ile bütünleşen, sosyal yönü güçlü, bir o kadar da mütevazı bir insandan, Samsun Başsavcısı Ahmet Yavuz beyden kısaca bahsetmek isterim.

Samsun Başsavcısı Ahmet Yavuz, bir süre önce Diyarbakır Başsavcılığı görevine atanmıştı. Ay sonunda Samsun'dan ayrılacak. Dün, işadamları Hacı Ahmet Ölmez ve Fahrettin Ulusoy tarafından kendisine veda yemeği verildi.

Yemeğe, Vali Osman Kaymak, Başsavcının mesai arkadaşları ve yakın dostları katıldı. Ben de oradaydım. Dostlarında, mükemmel bir insandan ayrılacak olmanın hüznü vardı. Duygusal anlar da yaşandı ama yapılacak bir şey de yoktu. Bürokratlar, devlet nereye atarsa orada görev yapmak zorundadır. Diyarbakır özellikli bir yerdir, özellikli bürokratlar da özellikli yerlere alınır. Ahmet Bey gerçekten çok kaliteli bir insan ve bu yapısıyla, Diyarbakır'da çok başarılı olacaktır. İletişimi, halkla bütünleşmesi, sosyal yönü çok güçlüdür. Daha önce 2009-2012 yılları arasında Diyarbakır'da 3 yıl savcı olarak görev yapması ve bölgeyi de çok iyi tanıması büyük avantajdır.

Eşi ana sınıfı öğretmenidir, 3 erkek çocuk babasıdır. En büyük oğlu da babası gibi iyi bir hukukçu olma yolundadır ve İstanbul Sanayi Ticaret Üniversitesi son sınıfa geçmiştir. Samsun'daki 3 yıllık görev süresi içinde 'Müthiş bir başsavcı' portresi çizmiş ve bana göre iz bırakmıştır.

Ömür de sınırlı, görevler de… Bu kısa ömürde, bu kısa görev süresinde böylesine kaliteli bir insanla tanışmak, dost olmak benim için bir bahtiyarlıktı. Yolu da, bahtı da açık olsun. Bütün güzellikler onunla olsun. Allah yardımcısı olsun.