Samsun kamuoyu uzun süredir su zammı ile meşgul. Meşguliyet artarak da devam ediyor. Zamlı su faturaları vatandaşları uyandırdı. Faturalarda bir önceki aya göre hatırı sayılır farklar var. Olayın bir de mahkeme boyutu var. Su zammının durdurulması için açılan davaya vatandaşın ilgisi ve davaya müdahil olmaları bu konunun bir süre daha gündemde kalacağını gösteriyor.

Seçim öncesinde pembe tablolar çizen, Samsun'u ortak akıl ile yöneteceklerini söyleyen, bir sürü proje açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in en büyük hatası, daha göreve gelir gelmez ilk icraat olarak suya anormal zam yapması oldu. Vatandaşa zam ile ' merhaba ' dedi ve vatandaş bunu içine sindiremedi. Stratejik büyük bir hataydı. Hataya rağmen vatandaş ile iletişim kurulamadı, gerekli rahatlatıcı açıklamalar bir türlü yapılamadı ve tepkiler ve olaylar tırmandı. Süreç o kadar kötü yönetildi ki, olaylar meclise kadar sıçradı, su zammı da mahkemelik oldu.

Bir belediye başkanı, daha koltuğa oturur oturmaz neden hemen zam düşünür? Hiçbir tasarruf tedbiri almadan, elindeki bir sürü imkanı kaynağa dönüştürmeden ve elindeki onca tesisi, işletmeyi elinden çıkarmayı düşünmeden, neden bu kadar fahiş bir zammı düşünür?

Bir belediye başkanı için iki şey çok önemlidir. İnsanı ve parayı yönetmek… Bu iki konuda başarılı olamayan bir başkan sınıfta kalır. Eğer kaynağa ihtiyacın varsa, önce elindeki imkanları değerlendireceksin, kaynak üreteceksin. Önce tasarrufa yöneleceksin. Elindeki yüzlerce lüks kiralık araçtan kurtulacaksın. Başka tasarruflara gideceksin. Bunları yaptın mı? Hayır. Yaptığınız tek ve en büyük tasarruf, sizi su zammından dolayı eleştiriyor diye Haber Gazetesi ile Halk Gazetesi'nin aboneliklerini kesmeniz. Bunların toplamı da maalesef günlük 60-70 TL, aylık 1800 – 2000 TL arasındadır. Dişe dokunur bir tasarruf çalışmanız oldu mu? Yok. Elinizde bir sürü nakte döndereceğiniz imkanlar var, yaptınız mı? Yok. Belediyeye ait elinizde bir sürü tesis, işletme var (ki, neredeyse hepsi de zarar ediyor) satmayı, elinizden çıkarmayı düşündünüz mü, kaynak oluşturmak için kafa yordunuz mu? Yok.

Belediye işletmecilik mi yapar, vatandaşa hizmet mi eder? Bunca işletme neyin nesi? Bırakın bu işleri işletmeciler yapsın. Elinizde ne kadar işletme varsa satın, kaynak oluşturun. Size sadece Sevgi Kafe, Amisos Kafe bile yeter. Diğerlerini geçiyorum, sadece ikisini satsanız kaynak sıkıntınız kalmaz. Ama bunları satmak, elinizden çıkarmak işinize gelmiyor. Bunca imkanları yok sayıyor, sonra da ' kaynağa ihtiyaç var, zarar ediyoruz' gerekçesiyle fahiş zamlar yapıyorsunuz. Zarar kapatacak, kaynak oluşturulacak tek yer vatandaşın cebi midir?

İşte size bir sürü kaynak, tek çareniz var, onları satmak…Hep eleştirecek değiliz, biraz da alkışlayalım sizi…Hadi bakalım…