Türk kültürünü diğerlerinden ayıran yegane özelliklerinden biri; bünyesine dahil ettiği unsura, unsurun genetiğine dokunmadan özünü zedelemeden onu kendince süsleyerek, bezeyerek koruyup kollamasıdır.
Şüphesiz Ramazan-ı Şerif birçok yerde birçok farklı geleneklerle kutlanıyor en az bizim kadar ihtimam gösteriliyordur ancak Ramazan galiba en çok bizde daha güzel gibi. En çok bizde süslenmiş püslenmiş binbir hevesle bezenmiş bebek gibi durmuyor mu?
Baksanıza Bafra ya, Ladik e. Ne de güzel bir gelenek yaşatılıp gidiyor maaşallah. Ramazan ayının on beşi oldu mu Ladik te çocuklar başlar ev ev dolaşmaya. Adına Baklava Çalma derler. Her Ramazan ayının onbeşinden sonra Ladikli çocuklar ev ev dolaşarak baklava çalarlar. Elbetteki buradaki çalmak; çoluk çocuk patırtı gürültü şenlik içinde istemek anlamındadır. Topluca gelir dururlar bir evin önünde, başlarlar maniye:
Baklava, baklava
Tereciden saklama
Hey kayısı kayısı
Dibine düşmüş iyisi

Yağ olmazsa bal olsun
Kadir geceler sağ olsun
Hanım abla sağ olsu
Koşa koşa, koş derelerde
Büyüsün , büyüsün.



Yeni Cami minaresi
Seksen yerden penceresi
Hanım abla uykuya dalmış
Yandı pilav tenceresi.

Yeni Cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur ama
Arkadaşım börek ister.

Tak tuk, tak tuk.
Kapıdan bacadan baktık
Ya Bafra Selesepet Şenlikleri. Bafralı çocuklar, Ramazan ayının onbeşinci gecesini iple çekerler, her yıl Ramazan ayının 14 ünü 15 ine bağlayan gece şenlikler yapılır.
Herkes çocuğuna halk arasında sele-sepet denilen fenerler alır. Daha sonra gelecek küçük misafirler için şeker, bozuk paralar veya meyve bulundurulur evlerde. Sele-sepet gecesi şenliklerle başlar.
iftarın peşinden çocuklar gruplar halinde toplanır küçükten büyüğe doğru sıraya geçerler. En önde en küçük çocuklar olur ki yaşları 2 ile 3 arasındadır.
O akşam Bafra bu küçük ellerdeki fenerlerle aydınlanır, bir de peşine mani sıralanır.
Mahallede şenlik var,
Bize geldi etraf dar,
Sele-sepetleri alın,
Çıkın yola ey çocuklar.
Bu maniyle başlarlar ve henüz sokağa çıkmamış şenliğe katılmamaış çocuklara son çağrıyı yaparlar:
Haydi hep gezelim,
Şekerleri süzelim,
Bu gece sele-sepet,
Eğlenelim, gülelim.
Derken başlarlar evleri gezmeye ve ilk kapı açıldığında şu manileri söylerler:
Sele-sepet top kandil,
Aç kapıyı ben geldim,
Ay da yıl da bir kere,
Kapınıza ben geldim.

On bir ayın sultanı,
Geçiyor Ramazan ayı,
Açın kapınızı bize,
Amca, hala, teyze, da
Kapı açılır ve evin hanımı ile beyi birlikte çocuklara sırayla ikramda bulunur. Bazı evlerde kapılar açılmayıncada bir başka maniyle karşılık veriri çocuklar:
Açın kapınızı bize,
Uğur gelir evinize,
Eğer bahşiş verirseniz,
Bolluk getiririz size...
Ev ziyaretleri mani ile devam eder:
Ey evin sakinleri,
Verin bize telkinleri,
Sele-sepet geçiyor,
İkram edin şekerleri.
Alınan şeker, para vb. hediyeler ellerdeki sele-sepetin içine konulur. Teravih yaklaşıncada son olarak şu mani ile sele-sepet şenlikleri sona erer. Babaları çocukların ellerinden tutarak, hep birlikte teravihe giderler:
Büyükleri sayalım,
Küçükleri sevelim,
Ramazan ayı geçiyor,
Kıymetini bilelim.
Dualarınızın karşılık bulduğu, özene bezene süslediğiniz daha nice güzel Ramazanlara, nice güzel günlere uyanın efendim.
Sağlıcakla kalın.