Hayırlı bir iş için biraraya geldiğimiz misafirlerimize Samsun’u gezdiriyorum.
Önceden 2-3 saatte bütün şehri gezdirirken şimdilerde bütün şehri gezdirmek iki güne zor sığıyor.
Değişimi nasıl değerlendirirsek değerlendirelim, gelişmiş ve güzelleşmiş bir sonuç var ortada.
Bunu misafiriniz geldiğinde daha bir görebiliyorsunuz.
Gezdirilip görülecek yer, değer, miras önemli!
Unsur önemli!
İnsanlara farklı ve özel hale getirilmiş; doğayla, tarihle, kültürle ilişkilendirilmiş mekanlar yani...
Gerçekte yaşamış olup olmamasını tartışaduralım, Amazon Köyü bile o kadar önemli hale gelebiliyor...
Bir önceki ziyaretlerine karşın çok değiştiğini güzelleştiğini hatta denize çok rahat ulaşabildiklerini tekrar edip durdular.
İçten içe mutlu oldum.
Ancak değişmeyen bir şey var
Dedi, Fransa dan gelen misafirim.
Samsun hala kötü kokuyor!
Devam ederek;
Bursa da sahil kenti ama böyle kokmuyor!
Deniz olan her yer kokar, diyorum diğer misafirimiz giriyor lafa;
İstanbul da sahil
Hani o kirliliğiyle meşhur Körfez (İzmit) bile böyle kokmuyor.
Uzunca yıllar Ege ve güney sahillerinde yaşamış diğer misafirim ise işi toparlamaya çalışsa da içindekini saklayamaz;
Hava nemli olunca böyle kokar diyeceğim ama burası fazla kokuyor.
Şehir içindeki hemen hemen her yokuşta, her bulvarda, caddede sokakta o malum kokuyla karşılaşabiliyorsunuz.
Liman ın eski hali geldi gözümün önüne.
Ya o haliyle kalsaydı ne diyecektim misafirlere.
Rezil olacaktık ki hem de ne rezil.
Samsun her şeye rağmen gelişti güzelleşti.
Ama şehir içinde ki o pis koku değişmedi.
Vardır elbet bir hal çaresi ama nasıl?
Liman bu kadar güzel ve temiz hale geldiyse
O iğrenç kokusu giderilip
Yerini o enfes deniz kokusu aldıysa
Rahat rahat nefes alıp misafirlerimize kordonuyla hava atabiliyorsak elbet vardır bunun da bir çaresi.
Yeter ki sahildir deniz kenarıdır deyip işi savsaklamayalım.
Böyle giderse;
Samsun edebiyat kitaplarında,
Değişen ve gelişen güzellikleriyle değil,
Bu kötü kokusuyla konu olacak.
Sırası gelmişken hoşgörünüze sığınarak bir konuyu daha paylaşmak isterim. Kim üstüne alınırsa alınsın kıymetli dostlar, Samsun park ve bahçelerinin çiçeklenmesi, süslenmesi; eskiye rağmen çok ama çok gerilerde. Ne oldu nasıl oldu bilmiyorum ama park ve bahçeleri harikulade çiçeklerle donatılan o şehir gitti yerine rutin park bahçe geldi. Lale ile belirginleşen o güzelliğini geri istiyoruz. Park ve bahçeleri çiçeklerle donatmak süslemek bir sanatmış vesselam.
Güzel günlere uyanın efendim.
Sağlıcakla kalın