Modernizm
Maddi imkânların çoğalması
Değerli olanı fark edememe, derken
Bütün basit ama güzel alışkanlıklarımızı
Geleneğimizi…
Göreneğimizi kaybediyoruz.
Yerini hiçlik, kaba sabalık
Bazen görmemişlik
Çoğu zaman da kocaman bir yalnızlık alıyor.
Hazin olansa
Bu durum, çok da umurumuzda olmuyor.
Eski Ramazanlar deyip mesela
Çocukluğumuza sığınıyoruz arada bir
Sonra sanki yaşamak istemeyip de yaşamak zorunda kaldığımız bir hayata dönüyoruz.
Gül suyunu
Ve mevlit şekerini hiç düşündünüz mü?
Artık mevlitlerde yoklar.
Basit bir şeker…
Basit bir su…
Ama o basitlik içinde
Kocaman bir aidiyet barındırıyordu.
Mevlit deyince akla en önce onlar geliyor
Hele bir de çocuk oldun mu
1 paket yerine 2-3 paket geçti mi eline o şekerlerden
Dünyalar senin oluyordu.
Küçücük ve basittiler
Ama mutlu eden basitlikti.
O kokuyu duyunca
Cami
İbadet
Ölmüş büyüklerimiz geliyordu akla.
Şimdi öyle mi?
Kutu kutu meyve suları
Kekler, çikolatalar vesaire…
Varlık sahiplerimiz yakın zamanda
Flash Bellek dağıtacak olursa cemaate, şaşırmayın.
İçecek olarak de enerji içecekleri…
Saygı?
Bir büyük insan odaya girince ayağa kalkmak mesela…
Basit ve belki çağdışılık olarak değerlendirilir
Ancak o basitlik
Toplumsallaşan çocukta
Saygı kavramını somutlaştırıyordu.
Şimdi öyle mi?
Cadde ve sokaklarda saygısız deyip de kem baktığımız ne kadar çok çocuğumuz çoğaldı farkında mısınız?
Bu küçük
Bu basit şeylerin
Aslında toplumu kurtardığının
Doyumsuz ve sınırsız olmaktan sakındırdığının
Saygın ve seviyeli bir kişilik kazandırdığının
Farkında mısınız?
Güzel günlere uyanın
Mutlu uyanıp mutlu uyuduğunuz günlere efendim
Sağlıcakla kalın